– Aşık Veysel Şatıroğlu’nun torunu Gündüz Şatıroğlu, toplumsal medyada sıkça paylaşılan “Benim sana verebileceğim çok şey yok aslında. Çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen.” dizelerinin Aşık Veysel’e ilişkin olmadığını belirtti.
Şatıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesi Aşık Veysel’in mevt yıl dönümünün yaklaşması vesilesiyle onun imzasıyla toplumsal medyada yapılan paylaşımların tekrar hareketlenmeye başladığını söyledi.
“Son günlerde bilhassa toplumsal medyada sıkça paylaşılan ‘Benim sana verebileceğim çok şey yok aslında. Çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen.’ dizeleri yayımlanmış 157, yayımlanmamış 6 yapıtta yer almamaktadır.” diyen Şatıroğlu, torunu olarak bu dizelerin Aşık Veysel’e ilişkin olmadığını duyurmanın tarihe yanlışsız geçmesini sağlamak ismine sorumluluğu olduğuna inandığını bildirdi.
Aşık Veysel’in halka mal olmuş, halkın gönlünde taht kurmuş bir isim olduğunu vurgulayan Şatıroğlu, bu nedenle insanların hoş olan dizeleri Aşık Veysel’e yakıştırabildiğini tabir etti.
Şatıroğlu, dedesi Aşık Veysel’e ilişkin olmayan bu çeşit dizeleri paylaşan şahıslara dava açma, onlara sitem etme üzere bir niyette olmadığının altını çizerek, “Bu dizeler dedemin his durumu, beşere, tabiata ve hayata bakışıyla örtüşüyor. Beşerler sevdiği ve kıymet verdiği için bu kelamları dedeme atfediyor. Bu çok doğal, çok insani ve kültürümüzle de çok örtüşen bir durum. Aşık Veysel’in torunu ve o kültürde yetişmiş biri olarak aksini düşünemem. Bu türlü bir hareket, halkın sevgisini reddetmek manasına gelir.” diye konuştu.
– “Aşık Veysel’in beşere, bilhassa de bayana ne kadar bedel verdiğinin bir göstergesi”
Şatıroğlu, herkes tarafından kabul gören, Aşık Veysel’in kaçan eşinin çorabının içine para koyduğuna dair olayın da aslında gerçek olmadığını söyledi.
Kelam konusu olayın Aşık Veysel’in hayatını anlatan biyografik bir sinemanın senaryosunda yer alan bir kurgu olduğunu aktaran Şatıroğlu, şunları söz etti:
“İnsanlar, bu kadar sevgi dolu, sevgiliye, aşka değer veren bir insan olduğunu bildikleri için dedemin bunu da yapmış olabileceğine inanıyor. Dedem, kaçan daha sonra tekrar köye dönen karısının hastalanması durumunda ona daima takviye olmuştur. Zira o kişi köyden bir insandır ve yardıma muhtaçlığı vardır. Dedem onun mağduriyetinden memnunluk duyma üzere insanlık dışı bir duyguya asla kapılmamıştır. Aslında bu durum dedem Aşık Veysel’in beşere, bilhassa de bayana ne kadar kıymet verdiğinin bir göstergesi. Bunun, bayan cinayetlerinin arttığı, bayanın ötekileştirildiği günümüzde herkese örnek olmasını diliyorum.”
Şatıroğlu, babasının günlüğünden hareketle bir kitap hazırlığında olduğunu belirterek, bu çalışmayla Aşık Veysel’in yayımlanmamış 6 yapıtını de kamuoyuyla paylaşacağını bildirdi.
Memurlar
