Bilim Heyeti Toplantısı sonrası Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, kıymetli açıklamalarda bulundu.
Herkesin beklediği Bilim Heyeti toplantısı sonra erdi. Bakan Koca, koronavirüsle çabada kıymetli değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Koca’nın açıklamaları şöyle;
Bugünlerde, toplumun biri hudutlu, oburu ise asıl büyük kesitine baktığımızda birbiriyle çelişen kanılar görüyoruz. Toplumun bir bölümüyle bilim insanlarını kastediyorum. Büyük bölümü ile de, artık bıkkınlık hisleri yaşayan insanlarımızı kastediyorum.
Çelişik olan bence şudur: Bilim insanları aşıyla artık yoluna girecek bir hayattan bahsediyor ve Covid-19’a karşı zafer duygusu dünyanın her yerinden alttan alta artık yükseliyor. İtimat edeceğimiz; ayların biriktirdiği bir yorgunluk değil, budur. Önümüzde hayatın ışığı var.
Hepiniz biliyorsunuz ki, maske ve toplumsal ara önlemleri Covid-19 virüsünü yeryüzünden silip atamaz. Bu iki önlem bizi hastalıktan ve virüsün yol açacağı vefattan korur. Önlemlere bu yüzden uymak zorundayız.
Yeniden hepiniz biliyorsunuz ki, insanlık virüs karşısındaki zaferini, ismi aşı olan silahla elde edecek.
Bugün birçok insanın karamsarlık ve belirsizlik, yılgınlık hisleri içinde olmasının sebebi, aşı hakkında kâfi bilgiye sahip olmamasıdır. Ve dahası ülkemizdeki aşılama programı, aşı tedariki ve aşı çalışmaları hakkındaki bilgi eksikliğidir. Bugün bu hususlara değinecek, sayılar ve bilgiler vereceğim.
Öncelikle, Türkiye Covid-19 Aşı Tablosu hakkında kimi bilgileri paylaşmak istiyorum. Sayılara özellikle dikkat edin.
Şu sayılar büyük değer arz ediyor: Türkiye’de şu ana kadar 14 milyon dozdan fazla aşı uygulandı.
Yurtdışından getirerek kullanıma aldığımız aşı, toplamda 18 milyon dozun üzerinde. Ayrıyeten bugün itibariyle, 10 milyon doza tekabül eden, dolumu Türkiye’de yapılacak aşı elimize ulaşmış durumda. Mayıs sonuna kadarsa toplam 100 milyon dozun Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz. Muahede bu formda yapılmıştır.
Bunlar, her birinize itimat telkin edecek sayılardır. Bunlar, neyi geride bıraktığınızı ve sizi nasıl bir hayatın beklediğini gösteren sayılardır. Size bu inancı perçinleyecek öteki bilgiler de vermek istiyorum:
Bildiğiniz üzere, yakın vakte kadar süreci Sinovac aşısıyla yürüttük. Artık, Alman menşeli Biontech aşısı da sürece dahil oldu. 1,4 Milyon doz Biontech aşısı bugün itibariyle elimize ulaşmış durumdadır. Nisan ayı başında, bu, 4,5 milyon doza ulaşacak. Buna ek olaraksa 30 Milyon dozluk opsiyonlu muahede yapılmıştır. Başında Türk bilim insanlarının bulunduğu Biontech’in üretim kapasitesi arttıkça, Türkiye aşıdan daha fazla yararlanacak.
Kamuoyunda ismi sık geçen Rus menşeli aşı Sputnik V’in gelişim süreçlerini yakından izledik. Sputnik’in tedariki için birinci görüşmelere başlanmıştır. Bu aşı, uygunluğunun mutlaklık kazanmasına dönük test sürecinden sonra yaygın kullanıma alınabilecek.
Dünyada kullanımda olan öbür aşılarla ilgili olarak da teşebbüslerimiz devam etmektedir. Firmalarla görüşmelerimizde Haziran ayından evvel aşı gelmesi için uğraşımız sürüyor.
Aşının uzun vadeli bir gereksinim olacağı açıktır. Bu türlü bir salgında, bir öbür ülkenin ürettiği aşıya bel bağlamaksa yanlıştır. Tedarikte zorlanmanın ötesinde, bunun ekonomik bedelleri de ağır olur. Kendi aşımız, kendi silahımızdır.
Yerli aşı çalışmalarımız, bu anlayışla, sonuca hakikat kıymetli gelişmeler kat ediyor. Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen İnaktif aşı Faz 2 safhasındadır. Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisanda yapılacak, sonuçların elde edilmesini takiben Nisan ayı sonunda, son kademe olan Faz 3 etabına geçilecek.
Bir öbür değerli gelişme şudur: Ülkemiz, bugün, VLP (Yani: Virus Like Particle) virüs gibisi parçacık aşısının Faz 1 çalışmalarına başlamıştır. Bu aşı çeşidi, tüm dünyadaki en İnovatif aşı adaylarından biridir.
Yerli aşı konusunda sıralanacak diğer gelişmeler de var: Kısaca değinecek olursam, Faz I insan çalışmalarına başlayan bir İnaktif aşıyı, Faz 1 çalışmalarına geçmek için birkaç güne gereksinimi olan bir diğer İnaktif aşıyı iki örnek olarak anabilirim.
Bunlara ilaveten şu gelişme de son derece dikkate pahadır: Zira aşıda yeni bir teknik kelam bahsidir. Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu teşebbüsü sonuçlanırsa, bu, dünyadaki birinci İntranazal Covid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan yalnızca 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek.
Aziz vatandaşlarım,
Size aylar evvel söylediğim kelamı hatırlayın:
“Tarihte son bulmamış savaş yoktur.
Tarihte son bulmamış salgın da yoktur.”
İnsanlık Covid savaşının sonuna gelip dayandı.
İnsanlık bunu kolay iki önlem ve aşıyla başarıyor.
Aşı konusundaki çalışmalarımızı anlattım.
Önlemlere uyumsa, ne yazık ki, giderek azalıyor.
Her birinizin bizlerden beklediği bir karşılık var.
Her birinizin sorduğu soru, sözü sözüne birebir:
“Bu bu türlü ne kadar sürecek?”
Buna kimse kesin yanıt veremez.
Birçok bilim insanına nazaran, bugün için makul soru şudur:
“Salgın ne vakit denetim altına alınır?”
Bunun bir yanıtı var: Aşılama tamamlandığında.
Türkiye için, “Mayıs sonu, bilemediniz, Haziran ayı sonuna kadar!” dersek, bu, mevcut durumda gerçekçi bir karşılık olacaktır. Bunun üç taban kaidesi var:
Her birimizin, süreçte önlemlere uyması;
aşı tedariki için yaptığımız, bağlayıcı olan mutabakatlara uyulması;
aşı programını etkileyecek mümkün bir sorun yaşanmaması.
Üç kaideden biri, önlemlere tam ahenk, sizlere bağlıdır. Başka ikisi için, büyük bir performansla çalıştığımızı bilmenizi istiyorum.
Planlarımıza nazaran, 100 Milyondan fazla doz aşının tamamı Mayıs sonuna kadar elimizde olacak.
Ve 50 Milyonu aşkın kişinin aşısı tamamlanıp, büyük kısmında koruyuculuk başlayacak.
İnanın ki, yakın günler hoş günler olacak.
Hepinize hürmet ve selamlarımı sunuyorum.
Memurlar
