Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 475 sanığın yargılandığı davaya sanıkların son sözlerinin dinlenilmesiyle devam edildi.
Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, son sözleri dinlenilen eski pilot üsteğmen Mehmet Yurdakul, mahkemenin uygulamalarının hukuksuz olduğunu öne sürdü.
Ankara Emniyet Müdürlüğünü vuran Yurdakul, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi, uçağından mühimmat atılmadığının tespit edildiği iddiasında bulundu.
Darbe toplantılarına katılmadığını, Akıncı Üssü’ne terörle mücadele harekatı için gittiğini savunan Yurdakul, “Bunlar benim son sözlerim değil. Son sözlerimi mahkeme heyetinin gözlerinin içine bakarak söyleyeceğim.” dedi.
Akıncı’dan darbe girişimini yönetenlerin bombalama talimatını pilotlara aktaran eski pilot yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz da mahkemenin evrensel hukukun tüm kurallarını çiğnediğini öne sürdü. Haklarında verilecek kararın mahkemeye dikte edildiği iddiasını savunan Kaygusuz, “Ceza ve karar umurumuzda değil. Son sözü inşallah başka zaman başka yerde söyleyeceğiz.” diye konuştu.
Eski teğmen Mustafa Balcı, mahkemenin bağımsız olmadığı iddiasında bulundu.
Eski pilot kurmay yüzbaşı Selahattin Yorulmaz, suç işlemediğini ve vicdanının rahat olduğunu söyledi. Hak yolunda haksız bir zulme uğradığını savunan Yorulmaz, davanın siyasi olduğunu, kendilerine kumpas kurulduğunu öne sürdü.
Diyarbakır’dan F-16 ile Ankara’ya gelen eski pilot yüzbaşı Aziz Ersel Emanet, içi boş bir iddianameyle yargılandıklarını iddia etti. Asker olduğunu ve kendisine verilen görevi yerine getirdiğini öne süren Emanet, heyete, “Sizi Allah’ın adaletine havale ediyorum. Hakkımı helal etmiyorum.” dedi.
Sanık eski kursiyer pilot Abdullah Berşah Kül, söyleyecek daha çok sözünün bulunduğunu dile getirdi. Kül, “Sözlerimi burada heba etmek istemiyorum. Karar beni bağlamaz, sizin vicdanlarınızı bağlar. Zaman kendi hükmünü verince kimin ne olacağını hep beraber göreceğiz.” ifadesini kullandı.
Eski pilot üsteğmen Halil İbrahim Güçlü, darbe girişimi sırasında uçuş yapmadığını, uçaklara silah yüklemediğini ifade etti. Verilen emirlere rağmen hiçbir faaliyetinin olmadığını söyleyen Güçlü, beraat talebinde bulundu.
Uçak Bakım Tabur Komutanlığında teğmen olarak görev yapan Mesut Baytürk de sözleşmeli personel olduğunu, 18 ay mesleki tecrübesi bulunduğunu, bilgisayar bilgisi yüzünden görevlendirildiğini, suçsuz olduğunu savundu ve beraatini istedi.
İncirlik’ten “Asena-02” çağrı adıyla kalkan tanker uçağın pilotu ve 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı Filo Komutanı sanık eski binbaşı Orçun Kuş, suçsuz olduğunu savundu ve beraat talebinde bulundu.
Darbe teşebbüsünden haberinin olmadığını, havada hiç kimsenin darbe girişimini kendisine bildirmediğini öne süren Kuş, terörle mücadele harekatına katıldığı düşüncesiyle hareket ettiğini savundu. “Ben darbeci değilim.” diyen Kuş, itibarının iadesini istedi.
Son sözleri dinlenilen diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savundular ve beraat istediler.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Memurlar