Milliyet’ten Elif Altın’ın haberine nazaran: İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada temel hakkındaki görüşünü açıklayan savcı sanığın üzerinde uyuşturucu husus bulunduran maktulü Asayiş Ofis Amirliği’ne getirdiği, maktulün üzerini ararken mermisi namluya sürülmüş halde zimmetindeki tabancayı üzerinde bulundurduğu belirtti. Mütalaada, üst aramasının bitmesine müteakiben sanığın yanındaki polis memurunu odadan çıkardığı, maktulün giyinme süreci sonuçlanmadığı halde giyindiğini düşünerek polis memuru Erdoğan’ı çağırmak için kapıya yöneldiği, maktulün sanığın silahını almaya kalkışması sonucu her ikisinin tabancayı tutup ileri geri hareket ettirmeleri sonucunda tabancanın ateş alarak maktulün yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtildi.
Savcı, sanık polisin aksiyonunda kast, mümkün kast yahut şuurlu taksirle hareket ettiğine ait kâfi kanıt bulunmadığını belirterek, mesleğinin getirdiği dikkat yükümlülüğüne karşıt hareket ettiği gerekçesiyle “taksirle vefata neden olmak” hatasından 6 yıla kadar mahpus ile cezalandırılmasını istedi.
Memurlar
