Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde ülkelerin ekonomik önlemler aldıklarını belirterek, bu önlemlerin gayeye yönelik, ölçülü, şeffaf ve süreksiz olmasının ve ticaret önünde gereksiz pürüzler yaratmamasının değer taşıdığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran Pekcan, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Bakanlar Kurulu 2020 Toplantısı’na görüntü konferans usulüyle katıldı.
Bakan Pekcan, OECD üyesi ülkelerin üst seviye yetkilileri ile Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) üzere milletlerarası kuruluşların temsilcilerinin bulunduğu toplantının “Küreselleşme ve Düzelme: Ticaret ve Yatırımın Rolü; Global Bedel Zincirlerinde Dayanıklılığı Artırma; Memleketler arası İşbirliğini Geliştirme” başlıklı oturumunda konuştu.
Dünyanın son periyotta Kovid-19 salgını nedeniyle eşi görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Pekcan, salgının, iktisatların hem arz hem de talep istikametini vurarak, kırılgan olan dünya iktisadını daha da olumsuz bir noktaya getirdiğine dikkati çekti.
Pekcan, bu süreçten ülkelerin dersler çıkardığını ve milletlerarası iş birliğinin kıymetinin daha da iyi anlaşıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“DTÖ temelli ve kural asıllı, çok taraflı ticaret sisteminin merkezinde olduğu hür, adil ve açık ticaret ve yatırım sistemi, pandeminin olumsuz ekonomik tesirlerini hafifletmede elzemdir. İçinde bulunduğumuz pandemi periyodunda ülkeler salgınla gayret için çeşitli ekonomik önlemlere başvursa da bu önlemlerin maksada yönelik, ölçülü, şeffaf ve süreksiz olması, ticaret önünde gereksiz maniler yaratmaması değer taşıyor.”
Salgının, üretim süreçlerinin yapısının sorgulanmasına da yol açtığına, sanayi üretimi için dünyanın yalnızca belirli coğrafyalarına bel bağlamanın çok büyük risk taşıdığına işaret eden Pekcan, bu periyotta önemli sorunlarla karşılaşan global bedel zincirlerinin daha güçlü ve verimli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Pekcan, “Pandemiyi daha iyi, verimli ve daha dirençli global paha zincirleri tasarlamak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Bir yandan mevcut kıymet zincirlerinin dayanıklılığını ve verimliliğini artırırken, öbür taraftan global paha zincirlerinde çeşitlendirmeye gitmeliyiz.” sözünü kullandı.
– OECD İstanbul Merkezi için çalışmalar sürüyor
Öte yandan, Türkiye’nin kurucu üyelerinden olduğu OECD, dünyanın önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan 37 ülkesinin üye olduğu global erişim ağı ve tesiri geniş bir milletlerarası kuruluş pozisyonunda bulunuyor.
OECD’nin çalışmalarından Türkiye’nin yanı sıra başta Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika olmak üzere, yakın coğrafyadaki ülkelerin de faydalanabilmesi gayesiyle İstanbul’da bir merkezin kurulması amaçlanıyor.
OECD İstanbul Merkezi faaliyete geçtiğinde akademik çevrelerle de temas kurularak global ölçekte tesirleri olan sosyo-ekonomik bir laboratuvar hizmeti verilmesi ve “rekabetçilik, girişimcilik, ticaret, kamu yönetişimi, yenilikçilik, beşeri sermayenin harekete geçirilmesi, irtibatlılık ve altyapının geliştirilmesi, iktisadi direncin artırılması, yeşil büyüme ve Kovid-19 salgını sonrası dünya iktisadının geleceği ve yine inşası” alanlarına odaklanılması hedefleniyor.
Merkezin kelam konusu alanlarda siyasetler geliştirerek, yüksek düzeyli ve teknik seviyede toplantılara mesken sahipliği yaparak paydaşlar ortasında diyalog ortamı sağlaması bekleniyor.
Salgın nedeniyle ertelenen merkezin açılışının 2020 yılı sona ermeden gerçekleştirilmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Memurlar
