Bir doktorun TTB önerisi: Kapatmayın, kanunu değiştirin
Türk Tabipleri Birliğinin marjinal yapılara araç olmasına isyan eden Dr. Nedim Uzun “Benim adıma savaşa hayır diyorlar. Kıstırılmış PKK’lılar için yardım istiyorlar. Siz kimsiniz?” diyor. TTB’nin yasal düzenlemelerle asli görevine dönmesini isteyen Uzun “Türkiye’deki tabiplerin yüzde 8’ini temsil eden bir küme, seçim kazandı. Bu türlü bir sistem yok” diye sitem ediyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), MHP önderi Devlet Bahçeli’nin ‘kapatılmalı’ davetiyle tekrar gündeme geldi. Yüz bine yakın üyesi bulunan birliğin geçen hafta sonu 72. kongresi yapıldı. Seçimi terör yandaşlığıyla anılan isimlerin oluşturduğu ‘Etkin Demokratik TTB Grubu’ kazandı. Çukur hareketleri sırasında terör örgütü PKK üyelerine kol kanat germesiyle bilinen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Lideri seçildi. Fincancı, aslında terör yandaşlığı kısır döngüsünün son halkasıydı.
Tabip Hakları Platformu Yürütme Şurası Üyesi Dr. Nedim Uzun, marjinal yapıya bayrak açtı. Lakin sandıkta umduğunu bulamadı. Dr. Uzun’dan seçim sürecini ve yaşadıklarını dinledik.
ÜYELİK MECBURİ
– Tabipler Birliğinin ismini çok sık duyuyoruz. Birliğin kuruluş misyonu nedir?
Türk Tabipleri Birliği kanunla kurulmuş, kamu kurumu niteliği taşıyan ve mesleksel dayanışmayı amaçlayan bir oluşum. Vakitle marjinal idareler yüzünden maksadının dışında faaliyet yürütmeye başladı.
– Bunun bir müeyyidesi var mı?
Elbette… TTB bir kamu kuruluşudur. Sıhhat Bakanlığı denetleme yapar. Kanunlarını icrada Sıhhat ve Adalet Bakanları memurdur. Valiler bile heyetleri vazifeden alabilir.
– Kuruluşa herkes üye midir?
Kamuda çalışan hekimlerin üye olması koşul değil. Özel sıhhat kurumlarının üye olması ise mecburi.
BİR çaresizlik durumu…
– Seçimlere tabipler prestij göstermiyor sanırım.
Gerçek. Idare marjinallerin eline geçmiş. Tabipler uzaklaşmış. Kimse aidiyet hissetmiyor. Birçok TTB nedir, gayesi nelerdir, ne iş yapar bilmiyor. STK zannediyor. Bilen de “Lanet olsun, PKK’nın tertiplerine üye olmak istemiyorum” diyerek oy kullanmıyor. Ortada bir öğrenilmiş çaresizlik durumu var.
– Son seçimde de o denli mi oldu?
İstanbul Tabip Odası seçimlerinde 5.639 kişi oy kullandı. 30.411 tabip var. 25 bine yakını gelmedi. Iştirak oranı yüzde 18’de kaldı. Tabipler Birliği idaresini seçen delegenin yarısı İstanbul’dan gitti. Bütün tabiplerin fakat yüzde 8-9’unu temsil edecek bir oy oranıyla idareye seçildiler. Ve idarenin bütün tertiplerinde kelam sahibi oldular. Genel seçimlerde muhalefet partisi de oyu nispetinde Meclis’te temsil edilir değil mi? Bizde o denli bir şey yok. Onun için izafî temsil sisteminin getirilmesi gerekiyor. Kanun değişikliği kaide. Genel Konseyde ‘Siyasi görüşlerimizi kapının dışında bırakalım’ dedik olmadı. “Burası bir son kale. Siyaset de yaparız, köprüye de karışırız, terör yandaşlarına da dayanak veririz” dediler. Kanun dışı faaliyetleri asli görev üzere gösteriyorlar. Şimdiye kadar ses çıkarılmamış, kimse kanunu yetkiyi hatırlatmamış zira. “Aman kanun uygulanırsa, yanlış algılanır” diye düşünülüyor. Adam cürüm işliyor lakin… Bu türlü şey olabilir mi?
UTANÇ DUYUYORUM
– Neden rahatsızsınız?
Benim adıma terör örgütüne takviye veriyor. Çukur hareketleri sırasında Cizre’de PKK’lılar bir yerde sıkıştırıldı; ‘Devlet katliam yapıyor. Koordinat veriyoruz’ diyerek yardıma çağırdılar. TSK Afrin’e operasyon düzenledi ‘savaşa hayır’ dediler. Savcıyı şehit eden teröristlerle iş birliği yapan DHKP/C’li avukat için açıklama yaptılar. Bir evvelki genel sekreter seçim öncesi “Partilerin sıhhatle ilgili programlarını okuduk. Bize en yakını HDP geldi” diye açıklama yaptı. Benim adıma “savaşa hayır” diyor. Sen kimsin kardeşim? Tabipler Birliği temsil meşruiyetini kaybetmiş, marjinal ideolojiye araçsallaşmış, kanun dışı aksiyonları olan bir yer haline gelmiş. Bu durumdan büyük utanç duyuyorum. Birliği bir kale üzere görüyorlar. Gölge değil, direkt muhalefet yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin maddeleriyle oluşturulmuş kuruluş olarak resmi sayılarını sorguluyor. Bu bir utançtır.
KANUN DEĞİŞSİN
– Devlet Bahçeli’nin kapatılması davetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hayır, kapatmayın kanunu uygulayın kâfi.
Birlik her sene milyonlarca lira aidat tahsil ediyor. Aidatların kesilmesini talep eden doktorlar de var.
Aidat, aidiyet demek. Bir kuruluş faaliyet yapacaksa gelirinin olması lazım. Burayı siyaset dışı davranacak, meslektaşların meseleleriyle ve haklarıyla ilgilenecek bir güç merkezi yapmak gerekiyor.
KAPI KAPI GEZDİM
– Doktorlardan takviye istediniz mi?
4.800 tabiple teğe bir görüştüm. Aldığımız oy 1.700. Seçime 3.100 kişi gelmedi. Elbette bizim kişisel manada bir görüşümüz var. Ancak kanunun gerektiği üzere idaresi hayata geçirmek için aday olduk. Israrla bizi ‘yandaş’ olarak konumlandırdılar. Maalesef seçim sürecinde üst seviye bürokratların birçoğu aleyhimizde çalıştı. Sıhhat yöneticileri “bize danışmadılar” diye dayanak vermedi. Birçoğu bize aralıklı durdu.
KİMSE CERRAH OLMAK İSTEMİYOR
– Hekimlerin sıkıntıları çok değil mi? Bilhassa sıhhatte şiddet.
Doktorların üzerinde isimli, idari ve toplumsal baskıları var. Sıhhat sisteminin ana omurgası tabiptir. Benim üzerimde baskı varsa nasıl nitelikli kıymetlendirme yapabilirim? Beykoz’da ilçe müdürlüğü yapan birisi, 28 Şubat’taki üzere bir başörtülü çalışana mobing uyguladı. Lakin sonradan başhekim yardımcısı olarak atandı. Ödüllendirildi yani. Kurumlarımızda birçok haksızlık yapılıyor. Mesela o denli bir kanun çıkarılmış ki her şeyin sorumlusu tabip. Bu yüzden kimse büyük karmaşık ameliyat yapmak istemiyor. Hastaya kurum ismine bakıyorsun, düşünce olduğu vakit tek başına hesap veriyorsun. O denli bir dava yağmuru var ki.
Ya tutarsa diye bakılıyor. Bir iki üç dört milyon tazminatlar isteniyor. Aldığımız maaş muhakkak. Tıpta Uzmanlık Imtihanında en yüksek puanlı branşlar, hastayı en az göreceğin branşlar. Radyoloji çok yüksek. Zira hastaları görmüyorsunuz. Evvelce tabipler cerrah olmak isterdi. Artık TUS’ta barajı geçen cerrah oluyor. Bugün çok iyi cerrahlarımız var fakat yarın onları bulamayacağız. Tabipler Birliğinden bunlara tahlil üretmesini beklerken, kalkmış onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhine çalışır olmuş.
Fatih Selek
Memurlar
