Antalya Kepez ilçesinde yaşayan 1 çocuk babası Ali Ö. (40), daima paklık yaptığı için eşine boşanma davası açtı.
Eşiyle 2012 yılında görücü metoduyla evlendiklerini, 1 yıl sonra da çocuklarının dünyaya geldiğini söz eden Ali Ö., dava dilekçesinde eşini ‘temizlik hastası’ olmakla suçladı.
Eşinin evlenmeden evvel hastalık derecesindeki takıntılarını, şuurlu olarak kendisinden sakladığını belirten Ali Ö., dilekçesinde şunları kaydetti:
“Ben bu durumu bir hafta sonra öğrendim. Evlendiğimden bu yana çok sıkıntı günler geçirdim. Evliliğim mühletince bir gün bile memnun olamadım. Zira eşim ağır derecede paklık hastası. İşten meskene geldiğim an içeriye çabucak giremezdim. Eşim terlikleri getirip, doğruca banyoya gitmemi söylerdi. Kendi konutumda dilediğim üzere hareket edemiyorum. Oturup, kalktığım her an tedirginlik duyuyorum. Zira daima olarak, etrafı kirlettiğim teziyle beni azarlayıp, diğer yere itilirdim. Meskendeki mobilyalar, kapılar ve camlar dahi daima deterjanla temizlenmekten aşınmış ve eskimiş vaziyettedir. 40 bin TL civarında ziyanım oluşmuştur. Ayrıyeten bir günde bir paket ıslak mendil biterdi. 2-3 günde bir çamaşır suyu biterdi. Aylık ortalama 600-700 TL paklık masrafımız oluyor. Her sabah yattığım yorganı, yastığı, çarşafı yıkayıp, yatağı temizliyor. Kendi konutumda sığıntı muamelesi görüyorum. Arkadaşlarımı, akrabalarımı hatta anne-babamı dahi konutuma çağıramıyorum. Eşim, konutu kirleteceği mazeretiyle hiç kimsenin konuta girmesine müsaade etmiyor.”
“BEBEĞİ ODAYA KAPATIP, SAATLERCE PAKLIK YAPIYOR”
Dilekçesinin devamında, eşinin yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu anlatan Ali Ö., şunları tez etti:
“Eşimi tedavi ettirmek istedim ancak sonuç alamadım. Paklık takıntısı devam etti. Ayrıyeten eşim çok hudutlu. Evlendikten 1 yıl sonra çocuğumuz oldu. Çocuğumuzun doğumuyla eşimin düzeleceğini düşündüm ancak hayat benim için artık bir zahmete dönüştü. Çocuk doğduktan sonra eşim yatağını ayırdı. Evlilik yalnızca kağıt üzerinde kaldı. Çocuğumu düşünerek, kimseye bir şey demedim. Fakat bana olan ilgisizliğini çocuğa da göstermeye başladı. Çocuğun ağlamalarına aldırış etmeden, onunla ilgilenmek ve şefkat göstermek yerine paklık yapmaya devam etti. Dahası bebeğin altını değiştirirken, bezi kirlettiği için sonlanıp bağırıyor. Bezdeki kakanın bulaştığı zıbınları ve kıyafetleri bebeğin üzerindeyken makasla kesip, yırtarak atmaya başladı. Saatler süren paklık boyunca çocuğun ortada dolanıp, ayak bağı olmaması için onu odaya kapatıyor.”
“ÇOCUĞUMUN VELAYETİNİN BANA VERİLMESİNİ İSTİYORUM”
Evliliğini kurtarmak için her biçimde uğraş harcadığını lakin artık boşanmak istediğini belirten Ali Ö., “2018’de meskeni terk etti ancak ortaya akrabaların girmesi ile tekrar döndü. Artık yeniden gitti ve dönmüyor. Evliliğimi en başından beri insanüstü özveriyle ayakta tutmaya çalıştım. Fakat artık boşanmaktan yapacak bir şeyim kalmamıştır. Bebeğiyle ilgilenmek, oyun oynamak ve gelişimine dayanak olmak yerine onu bir odaya kapatıp, saatlerce paklık yapmaktadır. Bu sebeple küçük çocuğun boşanma davası devam ederken tedbiren velayetinin bana verilmesini istiyorum” dedi.
Memurlar
