Hayat Meskene Sığar (HES) uygulamasının yeni özelliği “Güvenli Alan” sayesinde AVM, restoran, kafe, hatta taksilerin bile koronavirüs açısından anlık olarak inançlı olup olmadığının görülmesi mümkün. İçişleri Bakanlığı’nın evvelki gün yayınladığı genelge ile şimdilik pilot vilayet Kırıkkale’de zarurî hale getirilen “Güvenli Alan” kullanımı, kısa müddette tüm Türkiye’de yeni normaldeki toplumsal hayatın bir modülü haline gelecek. Uygulama sayesinde akıllı telefona yalnızca bir karekod okutarak gidilen yerde riskli biri var mı yok mu saniyeler içinde görülebiliyor.
Koronavirüs salgınının başlamasıyla birlikte hayatımıza giren Sıhhat Bakanlığı’nın dijital uygulaması “Hayat Meskene Sığar” (HES), bundan bu türlü yeni bir özelliği ile toplumsal hayatta pandemiyle çabanın omurgası haline gelecek. Vatandaşlar HES’i şimdiye dek daha çok yaşadıkları bölgede ya da gitmek istedikleri lokasyondaki risk durumunu ve hastalık yoğunluğunu harita üzerinden görebilmek, Türkiye’nin günlük Koronavirüs tablosunu incelemek, seyahatlerde kullanılan HES Kodu’nu alabilmek için kullanıyordu. Yeni getirilen “Güvenli Alan” özelliği sayesinde HES, yeni olağana adapte olmaya çalışan vatandaşların riskli şahıslarla temas edip etmediğinin gözlemlenmesi, bulunduğu yerlerin takibi ve güvenliği açısından günlük hayatın bir modülü haline gelecek. HES ile tüm toplumsal alanlar için koronavirüs riskini en aza indirmek amaçlanıyor.
INANÇLI ALAN NASIL KULLANILIYOR?
AVM, işyerleri, toplu taşıma, marketler, siteler, hatta apartmanlarda bile kullanılabilen bu özellikte değerli olan Hayat Konuta Sığar uygulaması içindeki “Kare Kod” alanından karekodu oluşturup çıktısını almak. Basılan bu karekod, ilgili giriş noktalarına asılarak ziyaretçilerin akıllı telefonlarına yükledikleri HES uygulaması üzerinden bunu okutması ile çalışıyor. Hem ilgili yerin sahibi hem de kodu okutan vatandaşlar, yere giren kişi sayısı ile riskli kişi sayısını anında görebiliyor. Yerden ayrılırken de vatandaş çıkış yaptığını beyan ediyor yahut uygulama bir mühlet sonra kişiyi çıkmış olarak kaydediyor. Bu datalar sayesinde birebir vakit diliminde yerde bulunan bireyler ortasından, sonradan tespit edilen müspet bir hadise olduğunda oradaki başka kayıtlı şahıslar de temaslı kabul edilip Sıhhat Bakanlığı tarafından geçmişe dönük filyasyon süreci başlatılıyor. Böylelikle izolasyonda kalması gerekirken sorumsuzca toplumsal hayata karışmış bir vatandaşın girdiği her ortamdaki temaslılarına, kısa müddette ulaşılabiliyor. Inançlı Alan uygulaması düğünlerde, hatta arkadaş görüşmelerinde dahi kullanılabiliyor. Şu anda seyahatlerde kullanılan HES Kodu ile birebir görüşmeler, özel davetler ve ziyaretlerde, “karşılıklı HES Kodu paylaşımı yapılarak” uygulama üzerinden şahısların risk durumu sorgulanabiliyor. Ayrıyeten kreş, anaokulu üzere her gün gidilen yerler için “yakınlarım” sekmesi oluşturularak kreş öğretmenleri çocukların aileleri ile birbirlerinin risk durumunu dilerlerse takibe alıp risk oluştuğunda tedbir alabiliyor.
“KAPIDAN GİRDİKLERİ AN ORTAMIN INANÇLI OLUP OLMADIĞINI GÖREBİLİYORLAR”
HES Inançlı Alan uygulamasını bir müddettir işletmelerinde kullandıklarını söyleyen Mavera Kafe Restoran’ın sahibi ve işletmecisi Sadullah Hamzaoğlu, şunları söyledi:
“Salgından sonra çok şey değişti. Bizim işletmelerimiz açısından da pekçok yeni kriterler getirildi. Örneğin artık maske takmak mecburî, dezenfektan kullanımı, toplumsal uzaklık kuralı vb bunlara elimizden geldiğince uyuyoruz. Şu anda da Sıhhat Bakanlığımızın yeni bir uygulamasını kullanmaya başladık. Hayat Meskene Sığar uygulamasının inançlı alan özelliği. yaklaşık 15 gündür elimizden geldiğince müşterilerimizi karekod okutarak içeri almaya ihtimam gösteriyoruz. Bu ne kazandırıyor bize? İçerideki kişi sayısını, risk kümesinde olan kişi var mı yok mu, bunları görebiliyoruz artık. Müşterilerimiz de kendilerini daha inançta hissediyorlar. Aslında yeni bir genelge yayınlandı, İçişleri Bakanlığı’ndan. Kırıkkale pilot bölge duyuru edilmiş zannediyorum. Orada büsbütün zarurî hale getiriliyor. Bir mühlet sonra her gelen müşterimiz bu karekodu okutmak durumunda kalacak. Bu yalnızca müşterilerimiz açısından değil bizim işletmelerimiz açısından da değerli, biz de yerimizde müspet olay olmuş mu olmamış mı, temaslıların takibi açısından bilgi sahibi olacağız. Beşerler bazen üşeniyor, uygulamayı kullanmak istemiyor vs, lakin bu hepimizin sorumluluğu. Bu bir salgın ve daima bir arada bu işin altından kalkmak zorundayız. İzolasyonu kırarak sorumsuzca topluma karışan beşerler da kelam konusu. Bu tip toplumsal alanlarda bulunup bulunmadığının bilinebilmesi açısından da bu uygulama çok değerli.”
“BU UYGULAMA DAHA DİKKATLİ OLMAMIZI SAĞLAYACAK”
Yeni normallerle birlikte uzun süren bir konutta izolasyon periyodunun akabinde tekrar iş hayatına döndüğünü söyleyen ve güç dalında satış yöneticisi olarak çalışan Ersin Acar da bazen mesai dışı iş toplantılarında mecburen kafe, restoran üzere yerlerde görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Acar, “Bu vesile ile HES’in bu özelliğini de öğrenmiş oldum. Çok şad kaldım açıkçası. Zira kendi güvenliğimizi sağlamak açısından her vakit dikkat ederdim gittiğim her ortama. Artık bu karekodu okutma vesilesiyle ortamdaki risk drumunu gördüm ve çok da hoşuma gitti bu özellik. İçeride kaç kişi var, riski olan birileri var mı yok mu, bunu anında görebiliyorsunuz. Sahiden hepimiz için çok değerli bu bilgileri görebilmek zira kendimizi riskli ortamlardan koruyabiliriz böylelikle. Ülke geneline yayılırsa bu uygulama, çok daha hoş olur diye düşünüyorum. Hem yurt içi hem yurt dışı çok sık seyahat eden biriyim. Biz kendimizi mümkün olduğunca koruyoruz, herkesin kendi kapısını süpürmesi üzere bir şey aslında. Biz kendi kapımızın önünü süpürmeye çalışıyoruz. Bu kadar seyahat etmeme karşın çok şükür şu ana kadar rastgele bir dert yaşamadım. Fakat dediğim üzere tedbirlerimizi almamızla ilgili. Bu uygulamayı da görünce üstüne geldi, çok şad oldum açıkçası. Burayı da tebrik ediyorum” diye konuştu.
“BANKA ŞUBELERİNDE DE MECBURÎ HALE GELMELİ”
Bankacılık yapan Deniz Çoban ise uygulamanın banka şubelerinde de mecburî hale getirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Pandemide 3 ay dışarı çıkamadık konuttan çalıştık. Artık olağanlaşma süreci ile birlikte artık iş ve toplumsal hayata mecburen dönüş yaptık. İş toplantılarınız, yemeklerimiz oluyor ve orada kendimizi inançta hissetme muhtaçlığı duyuyoruz. Bu açıdan uygulama hakikaten çok pahalı. Riskli birey varsa onlardan uzak durmamız, işletmeyi uyarma talihimiz oluyor. Ben bir bankacı olarak bu uygulamanın banka şubelerinde de zarurî hale getirilmesini isterim. Zira bankalara çok kozmopolit yerlerden gelen müşteriler var. Yurtdışından gelen de var, kent dışından gelen de var. Öğrenciler çok sık geliyor. Hasebiyle insan sirkülasyonunun çok yüksek olduğu yerler. Bu insanların takibinin denetim edilebilmesi için Inançlı Alan uygulaması çok faydalı.”
İnşaat mühendisi Eren Mollahamzaoğlu ise 3-4 ay süren izole bir hayatın akabinde yeni normallerle birlikte ister istemez insanların bir ortada bulunduğu yerlere gitmek durumunda kalabildiklerini söyleyerek “HES uygulamasının inançlı alan özelliği ile gittiğimiz yerlerdeki risk durumunu görebiliyoruz. Bu da bizim açımızdan çok iyi bir şey. Gönlümüz rahatça içeri girebiliyoruz en azından” dedi.
Memurlar
