Türkiye bisiklet sanayisi, Kovid-19 salgınıyla birlikte toplu ulaşım yerine bisikleti tercih edenlerin sayısındaki artış nedeniyle yurt içinden ve yurt dışından gelen talebi karşılayabilmek için ağır mesai yapıyor.
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu bilgilerinden derlediği bilgiye nazaran, bisiklet üreticileri, yılın 7 ayında Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya ve İtalya’nın da ortalarında bulunduğu Avrupa ülkelerine 33 milyon 318 bin avro karşılığı 218 bin 298 adet bisiklet ve elektrik dayanaklı bisiklet ihraç etti.
2019 ocak-temmuz periyodunda 204 bin 694 bisiklet ve elektrik takviyeli bisikleti yurt dışındaki kullanıcıların hizmetine sunarak 27 milyon 496 bin avro döviz girdisi sağlayan Türk bisiklet kesimi ihracatını ölçü bazında yüzde 6,6, kıymet bazında ise yüzde 21 artırdı.
Bölüm temsilcileri bisiklet ihracatındaki bu artışı, Kovid-19 salgını nedeniyle mart, nisan ve mayıs aylarını sokağa çıkma kısıtlaması hasebiyle konutlarında geçiren Avrupalıların kısıtlamaların akabinde “en izole ulaşım aracı olarak gördükleri” bisiklete yönelmelerine bağladı.
Bisiklet Sanayisi Derneği (BİSED) Idare Konseyi Üyesi Anıl Şakrak, pandemi nedeniyle yılın birinci aylarında bisiklet üretiminde kullandıkları kimi eserlerin tedariğinde ıstırap yaşadıklarını, Türkiye’de de alınan önlemler nedeniyle üretimlerinin aksadığını söyledi.
Olağanlaşma devrine geçilmesiyle üretimlerinin de olağan seyrine girdiğini belirten Şakrak, kullanıcılarda toplumsal ara, temas ve izole ömür hassaslığının artmasının bisiklete hem yurt içi hem de yurt dışı talebi artırdığını lisana getirdi.
Şakrak, “Hala Avrupa’dan ve Türkiye’den çok önemli bisiklet talebi var. Mart ve nisan aylarında sokağa çıkma kısıtlamalarıyla durma noktasına gelen dalımız, kısıtlamaların kaldırılması ya da esnetilmesiyle birlikte çok önemli atağa geçti. Şu anda bütün bisiklet üreticileri Avrupa’ya ve yurt içine bisiklet yetiştirmeye çalışıyor.” dedi.
“Pandemi çok büyük bir fırsat yarattı”
Şakrak, şunları kaydetti:
“Elimizdeki bilgiler, Avrupa’dan gelen taleplerin yeni kullanıcılardan olduğunu söylüyor lakin Türkiye’deki talebin yeni kullanıcı mı yoksa pandemi nedeniyle ertelenmiş alım mı olduğu noktasında belirsizlik yaşıyoruz, o ayırımı şimdi yapamadık. Lakin bizim dışarıdaki müşahedemize nazaran artık beşerler toplumsal izolasyonu sağlayacak, ailecek yapılacak etkinlikler için bisiklet alımlarını artırmaya başladılar. Bu mahallî ve genel idarelerce de bir stratejiye dönüştürülüp teşvik edilmeye başlandı. Sonuç olarak, pandemi bisiklet için çok büyük bir fırsat yarattı.”
Kapasite olarak gelecek dönemin mayısına kadar dolu durumda olduklarını söyleyen Şakrak, “Yeni iş alabilmek için kapasiteyi artırmanın yollarını ararken, nasıl tahlil bulabiliriz diye düşünüyoruz. Natürel burada tek oyuncu üreticiler değil yan endüstriler de… Bu kesimin geleceği ismine sevindirici bir gelişme. Zira gelecek sene ihracattan daha fazla hisse alabileceğiz.” diye konuştu.
“İhracatta büyük potansiyelimiz var”
Bisiklet kesiminin ihracat potansiyelinin büyük olduğunu vurgulayan Şakrak, şunları kaydetti:
“Avrupa’da yıllık ortalama 20 milyon bisiklet satılıyor, bunun 13,6 milyonunu Avrupa kendi kıtasında üretiyor, kalanını ithal ediyor. Bu ithalatta biz Uzak Doğu ülkeleriyle yarışıyoruz. Elektrik dayanaklı bisiklette ise önemli manada bir artış var. Avrupa’nın 3,4 milyon alımı var, bunun 2,7 milyonunu kendileri üretiyor, 700 bin adetlik ithalatları var. 700 bin adetlik pastadan biz yalnızca 16 bin adet göndermişiz. Aslında ihracatta çok daha büyük potansiyelimiz var. Bunun tesirlerini görmeye başlayacağız zira ülkemizde bisiklet dalının kalitesi Uzak Doğu ülkelerininkinden çok daha iyi.”
Memurlar
