Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı misyonundan alınıp Genelkurmay Başkanlığı buyruğuna verilen Tümamiral Cihat Yaycı 18 Mayıs 2020 tarihinde istifa etmişti.
İstifa mektubunda “Bilasebep ve mesnetten mahrum olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) münasebetlerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu çoku ile örselemiştir” diyen Yaycı, FETÖ ve kendi üretimi olan ‘FETÖMETRE’ konusunda dikkat çeken açıklamalar yaptı.
“Ortaya çıkarılmadan bu örgüt asla bitmez…”
Sözcü’den Aytunç Erkin’e konuşan Yaycı, şuları kaydetti:
Denizcilikte bir denizi denetim etmek istiyorsanız, değerli olan o denize ulaşımı sağlayan boğazı ele geçirmektir. Boğazı ele geçirirseniz denetim artık sizdedir. Kimin geçip geçmeyeceğine siz karar verirsiniz. İşte örgüt ÖSYM’ye sızarak eğitim ve takım denizinin denetimini eline geçirmiştir… Bunu itirafçı sözlerinden görüyoruz. Son 20 yılda soruları alanlar ve o sorularla kurumlara yerleştirilenler artık neredeler? Ne yapıyorlar? Imtihan sorularını verenler kim? Bunlar ortaya çıkarılmadan bu örgüt asla bitmez… Sayı çok büyük ve hain örgütle gayret yeni başladı! Problem bu imtihanların üzerine gitmek ve örgütün kripto damarını ortaya çıkarmak olmalı. FETÖ, 2000’den sonra ÖSYM’nin imtihanlarına yani boğaza el koydu ve denizi ele geçirdi.
FETÖMETRE gerçek yüzlerini nasıl ortaya çıkarıyor?
Bu mevzuda yargı mensuplarına, OHAL kurulu üyelerine, Cumhurbaşkanlığından ilgili bireylere brifingler verdim. Sistem son derece şeffaf. Kriterler manzumesini oluşturan benim, lakin işleten ve uygulayan bedelli silah arkadaşlarımızdır. Bu karar dayanak sistemini bilgilerini kıymetlendiren de karar verici makamlardır. Benim itirafçı tabirlerini, kesin FETÖ’cü/darbeci olanların toplumsal, mesleksel ve eğitim hayat kesitlerini, iddianameleri tahlil ederek örgütün TSK’ya sızma, gelişme ve ele geçirme stratejisini çözümlenmedir. İrtibat ve iltisaklı işçinin tespitini maksatlar. İrtibat ve iltisak için yalnızca savcılık, duruşma ya da polisten bir şeyler beklemek çok yanlıştır. O vakit bu örgütü çözemezsiniz. Zira örgüt aslında TSK, yargı, emniyet ve MİT ile mülki yapıyı mahrem hizmetler olarak isimlendirmiş ve isimli hiçbir iz ve kanıt bırakmayacak formüller, önlemler uygulamıştır… Fakat ankesör ve ByLock tespiti örgütün burada kalbine hançer üzere saplanmıştır. FETÖMETRE olarak bilinen bu sistemle örgütle kontaklı olduğuna dair kuşku duyulan şahısların gerçek yüzleri ortaya çıkarılıyor.
“Darbe sanıklarının birçok ortak noktası tespit edildi”
‘FETÖMETRE’ tahlili yapılacak kişi için komutanlıktan elde edilen datalar ile 16 bakanlık ve 25 kamu kurumundan gelen bilgiler, yazılımı Türk mühendislerce yapılan “karar takviye programına” yüklenerek, ortaya çıkan sonuçlar uzmanlarca tahlil edilmeye başlandı. Bilgilerin sonucunda birbirini tanımadıklarını argüman eden darbe sanıklarının birçok ortak noktası da tespit edildi.
İstifa süreci
İstifa mektubum tüm fikirlerimi ortaya koymaktadır. Bu mevzuda konuşmayacağım. Ancak şunu söylemek isterim ki, devlet baki, şahıslar fanidir. Kıymetli olan devletin bekasıdır. Biz devletimizin ve milletimizin hizmetkarıyız. Şu yahut bu formda, vergisini veren vatandaş, çalışmalar yapan akademisyen, derslerinde başarılı olan her öğrenci de bizim üzere birer hizmetkardır.
Devlete ne küslük olur ne de kırgınlık olur. Ben annemin babamın değil devletimin çocuğuyum.
Çünkü 13 yaşımdan beri beni okutan, yediren, içiren, giydiren ve yetiştiren devletimdir.
“Hata hissesi en aza indirildi”
Sistem, “Kurunun yanında yaşın yanmasına müsaade verilmeyecek, fakat kuru da yanmadan kaçmayacak” anlayışı üzerine kuruldu. Yanılgı hissesi en aza indirildi. Darbe teşebbüsünden sonra Deniz Kuvvetleri’nde FETÖ ile gayret için muvazzaf ve emekli denizci asker ile bunların birinci derece yakınları incelendi. Bu çalışma sonucunda FETÖ ile irtibat ve iltisaklı denizci asker ile onlardan sorumlu olduğu tespit edilen sivil “mahrem imam” deşifre edildi. Yaklaşık 1 milyon GSM numarasının ByLock sorgusu yapıldı ve yaklaşık bin 500’ünün kelam konusu programın kullanıcısı olduğu belirlendi.
“Diğer kurumlarda da bu sistem uygulanmalı”
‘FETÖMETRE’ tahlili yapılacak kişi için komutanlıktan elde edilen datalar ile 16 bakanlık ve 25 kamu kurumundan gelen bilgiler, yazılımı Türk mühendislerce yapılan “karar takviye programına” yüklenerek, ortaya çıkan sonuçlar uzmanlarca tahlil edilmeye başlandı. Bilgilerin sonucunda birbirini tanımadıklarını tez eden darbe sanıklarının birçok ortak noktası da tespit edildi. Birden fazla kurmay olan bu subayların yüksek lisans ya da doktora tez danışmanlarının FETÖ’den yargılanmaları, askeri lise imtihanında tıpkı sorulara yanlışsız ve yanlış yanıt vermeleri, tıpkı ortaokul mezunu olmaları üzere ortak özelliklerinin tespit edilmesi üzerine FETÖMETRE sistemi daha da geliştirildi.
“Askeri lise yıllarından itibaren bu yapılanmayı sezinliyorduk”
2005-2006 üzere… Temelinde askeri lise yıllarından itibaren bu yapılanmayı sezinliyorduk… Kim derse ki hayır, samimi değildir. Beni 2010’da Taraf Gazetesi’nde maksat gösterdi ve davalarla uğraşmaya başladım. Rusya’ya ataşe olarak gittiğimde, Kara Ataşesi M.Ç. ve Hava Ataşesi H.D., hakkımda soruşturma başlamasına neden oldu! Biri şahit, biri şikayetçi oldu. İkisi de darbe teşebbüsünden sonra tutuklandı. M.Ç. kim biliyor musunuz? Darbe teşebbüsünde, Genelkurmay Başkanlığı Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı’nda Doğu Asya Şube Müdürü olarak kurmay albay rütbesiyle misyon yapıyordu. Genelkurmay’da şehit olan bir vatandaşın da fotoğrafını çeken isim! Düşünün… Beni gayeye koyan isim bu! FETÖ’nün açtığı davalardan 2017’de beraat ettim. (M.Ç.’nin sözleri Genelkurmay Çatı Davası’nda mevcut.)
Memurlar
