15 Temmuz’a tanıklık etmiş herkesin o geceyi anlattığı Dijital Hafıza Girişimi ‘BİZ81İZ’ platformuna bu kere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile eşi Selçuk Bayraktar konuştu. Kişisiz hava aracı teknolojisinde Türkiye’yi üstün bir noktaya taşıyan isimlerden biri olan BAYKAR Teknik Yöneticisi Selçuk Bayraktar, darbe teşebbüsünü 15 Temmuz akşamı eşiyle birlikte sahilde yürüyüşe çıktıkları sırada öğrendiklerini söyledi. Babası (Özdemir Bayraktar) ve arkadaşları da olduğu halde dolaştıkları esnada muhafaza polislerinin gelerek ‘bir güvenlik sorunundan’ bahsettiğini kaydeden Bayraktar, “Güvenli bir konuma geçmemiz gerektiğini söylediler. Anladığımız kadarıyla onların da haberi yoktu. Daha sonra kayınbiraderimin de olduğu Huber’e geçtik. Birinci anda köprüye er çıkmış, bir taarruz olacak, anladık” dedi. Bayraktar şöyle devam etti:
‘HELİKOPTERLE GELSENİZ…’
“Sonrasında er köprüye çıktı ve polislerden silahları aldığı haberi geldi. Onun üzerine başımda şimşekler çaktı, ‘herhalde darbe teşebbüsü var’ dedim. Babam birtakım er tanıdıklarımızı aradı. Onlar benzeri şeyler söyledi, daha sonra TV’ye çıkıp bunun bir cunta teşebbüsü olduğunu ve desteklemediklerini tabir ettiler. Sonrasında Cumhurbaşkanımız davet yaptı televizyonda. Biz de telefonla konuştuk, helalleştik. Onlar yola çıkarken ağır bir hava tehdidi olduğu için ben helikopterle gelmelerinin daha hakikat olacağını söyledim. Fakat karar verilmişti. Ben, eşim ve kayınbiraderim havalimanına Cumhurbaşkanımızı karşılamaya gittik. Zira Cumhurbaşkanımız milletimizi havalimanına davet etti, biz de Atatürk Havalimanı’na gittik.”
SABAHA KARŞI TAARRUZ TEŞEBBÜSÜ
“Yola çıkmadan evvel eşim abdest almamız telkininde bulundu. Bir halde havalimanına vardık. Aprona geçtik. (Cumhurbaşkanımızın uçağı Marmara denizinde bir saat rotar yaptı. Ben orada telaş içerisindeyim. İstanbul’da F-16’lar var. İrtibatımız da azaldı. Uçak ahir indi. Derhal devlet konutuna geçtik. F-16’nın bir tanesi mekana çok yakındı. 200 metreden gördüm diyebilirim. Kimsede dehşet yoktu. Milletimizde inanılmaz bir feraset ve cüret vardı. Üstelik kızgınlık da vardı. Devlet konukevinde de yüzlerce insan vardı. Politikler, vatandaşlar… Yaralanan da vardı. Cumhurbaşkanımız onu alnından öptü. Sabaha karşı bir askeri puma geldi. Müdafaa maksatlı geldiğini söylediler. Sonrasında taarruza geldiğini öğrendik. Bir cins daha attı. Polisler, muhafazalar silah doğrulttular. En çok aklımdan gitmeyen sahne gece 04.00 sularındaydı. Cumhurbaşkanımız dışarıdaki kalabalığa seslenmek için çıktığında… Bırakın endişeyi, bu hainlere karşı öfke vardı.”
Memurlar