DHKP-C’li terörist itirafçı olup örgüt faaliyetleri ile ilgili dayanılmaz bilgiler verdi. Bilinmeyen şahit, örgütün tüm seçmenlerin TC kimlik numaralarının yer aldığı dataları ele geçirdiğini anlattı. ve “tüm şahısların aile bilgileri ve adres bilgileri bu datada yer alıyordu” diye konuştu. Data tabanında yer alan bilgilerde Dilek Doğan’ı ezkaza vuran polisin bilgilerini de ele geçirdiklerini anlatan saklı şahit, örgüt yöneticilerine bu bilgilerin ulaştırılmasını kendisinin sağladığını itiraf etti.
Örgüte zımnî haberleşme sistemi, tek tuşla imha edilebilir formda tasarlanmış flaş bellekler hazırladığını kaydeden saklı şahit, Örgüt üyelerinin mümkün polis baskınından kurtulmak için hücre konutlarının biraz uzağına polis araçlarını tespit etmek üzere termal sistem kurduklarını anlattı.
DHKP-C’nin Mühendis ve Mimarlık oluşumları ortasında yer alan genç mühendislerden bir kuşkulu, faal pişmanlıktan yararlanarak örgütün Türkiye genelindeki faaliyetlerini anlatıp teknolojiyi örgüt propagandası aleyhine kullanmak için çalışmalar yaptığını anlattı. Genç mimar tabirinde örgütün birden fazla aksiyonunda rol aldığını belirtip aksiyonlar için kendilerine faal halde buyruklar yağdıran örgüt mensuplarını da deşifre etti.
SEÇİMLERDE FERDÎ DATALARI ÇALIP, BİLGİ TABANI OLUŞTURMUŞLAR
Aktif pişmanlıktan faydalanmak isteyen genç adamın tabirine SABAH ulaştı. Tabirinde örgütün tüm yapılanmasını deşifre eden ve ayrıntılarla dolu işte o tabir: “Bir periyot tüm seçmenlerin TC kimlik numaralarının yer aldığı bilgileri ele geçirdik. Tüm şahısların aile bilgileri ve adres bilgileri bu bilgide yer alıyordu. Ben mekatronik mühendisi olarak örgütün istediği teknolojik faaliyetlerde rol alıyordum. Bu nedenle bilgiler ortasında kolay arama yapılması için bir yazılım geliştirdim. Bu yazılımla gözaltı sırasında kazara öldürülen Dilek Doğan’ın ölmesine neden olan polis memurunun TC kimlik ve şahsi bilgilerini örgüt yöneticilerine aktardım.
TEK TUŞLA İMHA EDİLEN BELLEK
Yazılımı örgütün haberleşmek için kullandığı küçük mikro kartlara yükledim. Bunun sonrasında örgüt benden kendi kendini imha edebilen USB bellekler hazırlamamı istedi. Bir tuşa basıldığında enerjiyi kesip aykırı tansiyonla kendisini yakacağı bir devre tasarladım. Örgüt üyeleri streç sinemalara sarıp lisanının altında taşıdıkları mikro kartların yerini bu flaş bellekler almaya başladı. Örgüt mensupları gözaltına alındıklarında tek tuşa basarak dijital malzemeleri imha edebilecekti.
TERMAL SİSTEMLE POLİS TEDBİRİ
Örgüt üyeleri muhtemel polis baskınından kurtulmak için saklandıkları konutun biraz uzağına kurdukları termal sistemle radyo vericisi aracılığıyla polis araçlarını tespit edip konuttan tahliyelerini sağlayabilecekleri sistemi hazırlayan kişi de benim. Hazırladığım sistemle internet kontağı olmadan çevrimdışı olarak tüm Türkiye’nin harita datalarını örgüt için şema haline getirerek bilgisayarda kullanılmasını sağladım. Örgüt IP tespitinden korktuğu için wifi kırıcı sistemler hazırlayarak Jammer’ların devre sistemini de çökerttim.”
ÖRGÜT İÇİ KRİPTO HABERLEŞME PROGRAMI TASARLAMIŞ
İtirafçı ayrıyeten DHKP-C terör örgütü için tıpkı FETÖ’nün kullandığı Bylock üzere bâtın bir kripto haberleşme ağı sistemi de kurmuş. Savcılıkta söz veren itirafçı, yaptığı programda örgüt içerisinde irtibat kurmak için birbirine gönderilen iletilerin anında imha edilen halde iletileşme yapabildiği, tekrar tarafların kullanıcı ismi ve şifre ile programa giriş yapabildiğini belirtti.
TUNCELİ’DE ÖRGÜT KONUTUNA RÜZGARGÜLÜ PROJESİ
Savcılığın soruşturması kapsamında DHKP-C’nin asıl değer verdiği ve örgütün Güç Komitesi tarafından ‘Rüzgargülü’ projesinin olduğunu anlatan itirafçı Arnavutköy’deki bir çiftliğe uyguladıklarını, aylık 5 bin lira para geldiğini ama paranın nerede kullanıldığını bilmediğini anlattı. Saklı şahidini bir öteki şoke edici sözü ise DHKP-C terör örgütü üyesi Cihan Gün’e ait oldu.
Gün’ün kırsal alana çıkmadan evvel Tunceli’de ikamet ettiği meskenine yeniden Rüzgargülü projesini uyguladıklarını beyan ederek, ‘Projeyi kurduğum konuta o periyot CHP’li Hozat Belediye Lideri Celalettin Polat’ta geldi. Konutta elektrik olmadığı için bu meskenin elektrik gereksinimini giderek su tribünü projesini de hazırladık. Buradaki gaye örgüte maddi gelir sağlamak değil örgüt mensuplarının direncini sağlamaktı’ dedi.
Dilek Yaman Demir
Memurlar
