Akkol, yazılı açıklamasında, Kovid-19 salgını sürecinin başından bu yana TİSK olarak önceliklerinin, çalışanların sıhhati ve istihdamın korunması olduğunu belirtti.
Üretimin durdurulmak zorunda kalındığı periyotlarda çalışanların mali kayıp yaşamaması için her türlü katkıyı sağladıklarını aktaran Akkol, bu devirde hükümetin dayanağını her vakit yanlarında hissettiklerini kaydetti.
Kısa çalışma ödeneğin, işletmelere can suyu olduğunu, bu uygulamayla çalışanlara 33 milyar liraya yakın ödeme yapıldığını vurgulayan Akkol, sağlanan takviye ve iş birliğinden ötürü paydaşlara ve hükümete teşekkür etti.
Salgının getirdiği inanılmaz şartların devam ettiğine işaret eden Akkol, kısa çalışma ödeneğinin sona erdirilmesi kararından sonra dünya iktisadını etkileyen kıymetli gelişmelerin ortaya çıktığına dikkati çekti.
– İstihdamı gözetici önlemlere devam edilmesi değerli
Çip krizi, Süveyş Kanalı’nda meydana gelen yük gemisi kazası ve yeni mutant virüslerle dünyadaki Kovid-19 olay artışları nedeniyle ortaya çıkan üretim, ihracat meselelerinin, mevcut durumun tekrar kıymetlendirilmesi muhtaçlığını doğurduğuna vurgu yapan Akkol, gerek bu şartlar gerekse hizmet kesimlerinin tam toparlanamaması nedeniyle istihdamı gözetici önlemlere devam edilmesinin kıymetini lisana getirdi.
Akkol, şu bilgileri verdi:
“Bu doğrultuda kısa çalışma ödeneği uygulamasının ekonomik ve toplumsal koşullar iyileşene kadar devam etmesinin, istihdamın korunmasında kritik değere sahip olduğu kanaatindeyiz. Bununla birlikte Mecliste bekleyen minimum fiyat teşvikinin tüm yılı kapsayacak biçimde yasalaşmasının, istihdamını müdafaaya uğraş eden işletmelere can suyu olacağını düşünüyoruz. Tüm dünyada yeni olağan sisteme geçişle birlikte, yeni kuşak çalışma tekniklerine verilecek takviyelerin, istihdamımızı artırarak yolumuza devam etmemize büyük katkı sağlayacağına gönülden inanıyoruz. TİSK olarak Türkiye’nin en kıymetli sıkıntısı olduğunu düşündüğümüz istihdamın korunması ve artırılması için var gücümüzle çalışmaya her vakit hazırız. İş birliğiyle atılacak adımlarla istihdamımızı ve çalışma hayatındaki toplumsal barışı daha da güçlendireceğimize olan inancımız tamdır.”
Memurlar
