Merkez Onikişubat ilçesi Yamaçtepe Mahallesi’ndeki meskenini kiraya veren K.T, kiracısı A.G’nin borcunu ödememesi nedeniyle Kahramanmaraş 7. Noterliği aracılığıyla meskenin boşaltılması için ihtarname gönderdi.
Teze nazaran, ihtarnamenin mühleti dolmadan kiracısının yaşadığı konutu tahliye etmek isteyen K.T, babası M.T. ve akrabası İ.T. ile konuta giderek çilingir yardımıyla kapıyı açtırıp eşyaları çıkarttı.
Kiracı A.G’nin Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına bahisle ilgili şikayette bulunması üzerine konut sahibi, iki akrabası ve çilingir hakkında “konut dokunulmazlığını ihlal” cürmünden Kahramanmaraş 9. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Görülen duruşmalar sonrası mütalaasını açıklayan savcı, kiracı A.G’nin kira ve aidat bedellerini ödemeği için ihtar edildiğini belirterek olay tarihinde sanıklar K.T, M.T. ve İ.T’nin meskenin önüne giderek çilingir Batuhan Demir’e noterden çekilen ihtarnameyi gösterdiklerini söz etti.
Sanık ve şahit beyanlarına nazaran, çilingir yardımıyla açtırılan meskene yalnızca M.T’nin girdiği, konuttaki eşyaları çıkarttığı, öbür sanıkların ise dışarda beklediğini tabir eden savcı, M.T’nin konut dokunulmazlığını ihlal cürmünü işlediğinin sabit olduğunu lakin bunun da uzlaştırma kararlarına tabi olduğu için evrakın Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Ofisine gönderilmesini, öteki sanıkların ise beraatini talep etti.
Kararını açıklayan hakim ise sanıklar K.T, M.T. ve İ.T’nin “konut dokunulmazlığını ihlal” cürmünü birden fazla bireyle işledikleri gerekçesiyle 10 ay mahpus cezasına çarptırıp, kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Hakim, çilingir Batuhan Demir’in ise konuta girdiğine dair bir kanıt bulunmaması nedeniyle beraatine hükmetti.
– “Ev sahibi olduğundan emin olduktan sonra kapıyı açtım”
Çilingir Batuhan Demir, AA muhabirine, olay günü konut sahibi K.T’nin kendisini çağırması üzerine daireye gittiğini belirterek şöyle devam etti:
“İlk evvel kimlik ve tapuyu denetim ettim, beni çağıran kişinin konut sahibi olduğundan emin olduktan sonra kapıyı açtım. Konut sahibi kapıyı açınca, ‘İçeride kiracısının olduğunu ve elinde tahliye kararının bulunduğunu, kiracının konuttan çoktan çıkması gerektiğini’ söyledi. İçeride eşyaları olduğu için de ona istinaden bir tutanak tutulmasını istedi. Biz de tutanağa imza attık ve oradan ayrıldık.”
Demir’in avukatı Seda Akgemci de müvekkilinin tutanak altında imzasının olmasından ötürü yargılandığını ve yaptıkları araştırma sonrasında Yargıtay’ın emsal kararlarının olduğunu gördüklerini söyledi. Bu kararlara nazaran çilingirin kapıyı açmadan evvel evrak denetimi yapıp, kapıyı açıktan sonra da meskenin içerisine girmemesi durumunda yaptığı hareketin cürüm ögesi oluşturmadığını tabir eden Akgemci, yargılama sırasında bu emsal kararı mahkemeye sunduklarını tabir etti.
Akgemci, müvekkilinin, konutun içerisine girmediğini ve evrak denetimi yaptığını öbür şahit ve sanıkların da teyit etmesi sonrasında beraat ettiğini lisana getirdi.
Çilingirlerin benzeri durumlarla karşılaşmamaları için gerekli denetimleri yapmasının kıymetine işaret eden Akgemci, açılan meskenin içine girmemeleri gerektiğini de kelamlarına ekledi.
Memurlar
