Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Sema Turan, Hekim Engin Fidancı, Hemşire Hatice Polat,112 Acil Tıp Teknisyeni Nuray Bulat, Hasta paklık sorumlusu Cansu Türkşanlı, Psikososyal takviye uzmanı Vildan Sarı… Onlar hem anne, hem baba, hem de virüsü yenmek için hayatlarını kaybetmeyi göze alan fedakar sıhhat çalışanları…
Kovid-19 salgınını bertaraf etmek için canını dişine takarak çalışan sıhhat çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı’nda salgın sürecini, his ve niyetlerini SABAH’a anlattı. Salgınla geçen 1 yıllık sürecin sıhhat çalışanları için meslek hayatlarının en güçlü devri olduğunu söyleyen kahramanlar, “1 yıldır bu virüsü yenmek için canla başla çalışıyoruz.
Aile yaşantımızdan, toplumsal hayatımızdan fedakarlık yapıyoruz, hastalarımıza şifa oluyoruz. Hastalarını kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden meslektaşlarımızı unutmuyoruz. Bize kıymet veriyorlarsa lütfen kurallara uysunlar, emeklerimiz boşa gitmesin. El birliğiyle virüsü yeneceğiz ve bu günleri bir daha görmeyeceğiz” dediler. Ankara Kent Hastenesi’nde misyonlu, birebir vakitte Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Sema Turan şunları söyledi:
EN GÜÇ BİR YIL
“Salgınla geçen 1 yıllık süreç sıhhat çalışanlarının iş yükünün arttığı bir devir oldu. Pek çok hastamız iyileşti lakin hayatlarını kaybedenler de oldu. Sıhhat çalışanları meslek hayatlarının en güçlü yılını yaşadı. Hastalarını kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden meslektaşlarımızı unutmuyoruz. Bütün bu hüzünlere karşın işimizi en iyi halde yapmaya devam ediyoruz. Pandeminin sona ermesi ve hepimizin sıhhatine kavuşması en büyük dileğimiz.”
EMEKLERİMİZ BOŞA GİTMESİN
Ankara’da Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vazifeli kahramanlar şunları anlattı: Hemşire Hatice Polat: Hastalığa yakalandım, 3 gün hastanede yattım. Kızımdan farklı kaldım, onu kaybetme korkusu yaşadım. Kızımın, “Anne seni bir kere görmek istiyorum” seslenişlerine karşılık verememek bir anne için çok güç.
Dışarıda maske takmayan bireyler, toplumumuza, ülkemize ve sıhhat sistemimize ziyan veriyor. Bize paha veriyorlarsa lütfen kurallara uysunlar, emeklerimiz boşa gitmesin. 112 Acil Tıp Teknisyeni Nuray Bulat: Sevdiklerimizden, ailemizden, çocuklarımızdan uzak 1 yıl geçirdik. Bizler de virüse yakalandık. 5 gün nefes alamadım, vefat korkusunu hissettim.
Ne kadar yorulsak da misyonumuzun başındayız. Salgından birlikte alnımızın akıyla kurtulacağız. Hasta paklık sorumlusu Cansu Türkşanlı: Salgının başlangıcında çok korkuyorduk. Hastalığa yakalandım lakin atlatmayı başardım. Sabredelim, hoş günler kapımızda.
Psikososyal takviye uzmanı Vildan Sarı: Virüsün psikolojilerimize de büyük tesiri oldu. Dert ve gerilim bozuklukları, bağlantıda aksaklıklar çok fazla görüldü. ‘Yakınımıza bir şey olacak mı?’ korkusu etrafımızı sardı. Çocuklar sanal dünyaya çok fazla odaklandır. Sanal dünyaya çok kapılmadan bağlantılarımızı sağlıklı formda sürdürelim.
PANİK HAVASI YERİNİ UMUDA BIRAKTI
Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyonlu Hekim Engin Fidancı: Bir yıldır bu virüsü yenmek için canla başla çalışıyoruz. Aile yaşantımızdan, toplumsal hayatımızdan fedakarlık yapıyoruz, hastalarımıza şifa oluyoruz. Pandeminin birinci vakitlerinde hastalarımız vefat endişesiyle hastaneye geliyordu. Ameliyatlarımızı erteliyorduk.
Bizler de korkuyorduk. Salgın hayatımızı, alışkanlıklarımızı, her şeyi değiştirdi. Etrafımızda virüse inanmayıp maske takmayan bireyler, yakınlarını kaybedince işin ciddiyetini anladı. Yakınlarımızı kaybetme kaygısıyla bir yılı geçirdik. Salgın başladığında ortaya çıkan panik havası önlemlerle birlikte artık yerini umuda bıraktı.
Zira hem sıhhat çalışanları hem de vatandaşlarımız bu virüsle nasıl başa çıkabileceğimizi biliyoruz. Aşılarımızı olacağız, hijyen kurallarına uyacağız ve bu güç günleri de atlatacağız.
BURAK ÇELİK
Memurlar
