Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Bu okullarımızın açılış merasimini manalı buluyorum. Ankara’da açılışını yaptığımız tesislerin kentimize, milletimize iyi olmasını diliyorum. Bugün tek açılış merasimiyle 326 eğitim – öğretim tesisini Ankaralı kardeşlerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu okullarımızın bir kısmı sıfırdan inşa edilirken bir kısmı da yıkılarak yine yapılmıştır. Zelzeleye dayanıksız olan 1116 derslikli 88 okulu yıkarak yerlerine yeni okullar yaptık. 184 okulumuz daha Ankara’da tekli eğitime geçecektir. Kentimizde tekli eğitim yapan okulların oranı yüzde 95’e yükselecektir. İnşallah başşehrimizde ikili eğitim öğretimi kaldırarak eğitim ve öğretimde bir eşiği daha aşmış olacağız.
20 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI DAHA YAPACAĞIZ
Son 18 yılda hazırladığımız bütçelerde aslan hissesini Ulusal Eğitim’e ayırdık. 2021’de oran 147 milyar liraya yükseldi.18 yıl evvel resmi – özel dahil okul ve kurum sayımız 50 bin 872 iken bugün bu sayı 87 bin 640’a çıktı. Takım tahsislerinde en büyük hissesi eğitim ve öğretime ayırıyoruz. 693 bin öğretmenin atamasını gerçekleştirdik. Öğretmen adaylarımızla bir muştuyu paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmenin daha atamasını yapacağız.
Bizden evvel vesayetçi, tek tipçi renkler hakimdi. Eğitim ve öğretim sistemimizi de bu jakoben bakış açısından kurtarmaya çalıştık. Orta okullarda, lise eğitimini destekleyecek halde seçmeli dersler oluşturduk. Ülkemizde bir periyot bâtın gizli yürütülen Kuran’ı Kerim eğitimini tüm öğrencilerimiz için erişilebilir hale getirdik. Geçmiş yıllarda Türkiye, endişelerin, kuyrukların ülkesiydi. Eğitim hayatımız 80-90 kişilik sınıflardaydı. Şimdiki üzere 20-30 kişilik sınıflarda değil. Taşradaki okulların durumu daha vahimdi. Öğrenciler ısınmak için çantalarının yanında yakacak da getirirdi. Okuluma ki yakın okul sayılırdı, yarım saatte giderdik. Artık bilhassa ısrarla diyoruz ki okulumuzu inşa ederken spor salonlarımızı yapacağız, hatta daha da ileri gidiyoruz, tribün de yapacağız. Bir çok okulumuzda yapılıyor. Bu tablo İstanbul, Ankara dahil ülkemizin bir çok kentinde olumsuzu yaşanıyordu, olumluya çevirdik. Tüm okullarımıza bir kütüphane kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülke genelindeki toplam 29 bin kütüphanemizle öğrencilerimize hizmet sunuyoruz. Gereksinim duyulan her şeyin olduğu okulların sayısı artıyor.
Artık bir çok ülke bizim eğitim – öğretim imkanlarını örnek alıyor. Hayatın her alanında olduğu üzere eğitimde de gereksinimler, beklentiler ve yönelimler vakitle değişiyor. Vakte karşı durmak yel değirmenlerine meydan okumaktan farksızdır. Geçmişten ders alarak, geçmişe de takılıp kalmadan geleceğe yürümemiz gerekiyor. Geçmişin zihniyeti ile yarının Türkiyesi’ni inşa edemeyiz.
AŞILAMADA 7.5 MiLYONU GEÇTİK
Koronavirüs salgını ile birlikte eğitim – öğretimde dijitalleşme hiç olmadığı kadar öne çıktı. Bir taraftan kaybederken öbür tarafta da çok farklı bir arayı aldık. DSÖ bir açıklama yaptı, 2022 başında bu salgının inşallah sona ereceği muştularını veriyor. İnşallah dedikleri üzere olur. Hazırlığımızı yapmamız lazım lakin rehavete kapılamayız. Şu anda dünyada aşılamayı en başarılı yürüten ülke Türkiye. Dün itibariyle hamdolsun 7.5 milyonu buldu. Gevşeme yok.
Yeniden bu devirde EBA TV ve internetle uzaktan eğitimi muvaffakiyetle yürüttük. 12 bin 500 saat yayın yaptık. EBA canlı dersleri devreye aldık. Günlük 3 milyon canlı ders kapasitesini yakaladık
(Yüz yüze eğitim) En kısa vakitte öğretmenler ile öğrencilerimizi buluşturmak için ağır uğraş sarf ediyoruz.
Memurlar
