Geçmişte Marmara Üniversitesi’nin irtibat fakültesinde dekanlık misyonu yürüten Yeni Şafak muharriri Ergün Yıldırım, intihal oranında “büyük bir patlama” yaşandığını, bunun önüne geçilmesi için birtakım tedbirler alınması gerektiğini kaydetti.
Yıldırım, bugünkü köşe yazısında üniversitelerde bir ıslahatın koşul olduğunu lisana getirdi. “Üniversite problemlerimiz çok istikametli. Kendi yapısından kaynaklanan boyutları var” diyen Yıldırım, şu görüşlerini lisana getirdi:
Akademisyenler ağır bir klikleşme içinde bulunuyorlar. Çeşitli sosyolojik ve ideolojik bağlamlarda bu klikleşmeyi sürdürüyorlar. Taşra üniversitelerinde bu daha da ağır yaşanıyor. Mahallî bağlar, nepotizm, kayırmacılık ve kümeleşme öteden beri devam ediyor. Akademisyenin üniversal akademik şuur seviyesi düşük. Bilimle kurduğu alakalar kozmik normlar ve etik normlar çerçevesinde yürümüyor pek. Devlet ve toplumun genel patronaj alakalarının bir modülü olarak sürüyor.
Üniversitelerde bilimsel makale üretiminin “olağanüstü derecede arttığını” söyleyen Yeni Şafak muharriri, bu makalelerinin yayımlandığı mecmuaların nitelik açısından düşük olduğunu ve birebir şeylerin tekrarlandığını tabir etti:
Her üniversite kendisi akademik mecmualar yayınlayarak kendi hocalarının makalelerini de burada pahalandırıyor. Bu durumda da önemli haksızlıklar yaşanıyor. Her üniversite akademik üretimde öne çıkmak için bunların kâfi olup olmadığına bakmayarak önünü açıyor. Bu mecmuaların birçok nitelik açsından düşük. Patronaj alakalarının yansıması, tıpkı üniversitede çalışanlar kendi üniversitelerinin mecmualarında yayınlarını destekliyorlar. Yayın enflasyonu var. Birebir şeyler tekrarlanıp duruluyor.
Yıldırım, yazısının devamında intihal konusunda şu tabirleri kullandı:
İntihal oranında büyük bir patlama yaşanıyor. Bunu engelleyecek sistemler gereğince işlenmiyor. Bu daha lisans devrinde eğitimin bir modülü olarak devam etmeli. Öğrencilerimize kendi niyetlerini ve yorumlarını katarak bilgi sunularında bulunma alışkanlığını kazandırmalıyız. Araştırma ödevlerinde bile intihal ile karşılaştığımızda gerekli cezayı hocalar olarak vermeliyiz. Lakin çok kalabalık öğrenci kitlesini bu açıdan denetlemek birçok kere sıkıntı. Böylelikle intihal yapmaya alışan ve yanında kar kalan kişi akademik hayatında da bunu sürdürüyor. Bir akademik zihin konforuna mahkumiyeti getiriyor bu da.
Memurlar
