CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Cumhur İttifakı’nın ortakları Boğaziçi konusunda düşünceli bir noktaya gittiklerini, yaptıklarının zulüm olduğunu, bunu milletin artık kabul etmeyeceğini görüyorlar.” dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, siyasi partiler ortasındaki ziyaretlerin hızlandığına dikkati çekti.
Öztrak, dün Saadet Partisi’ni ziyaret ettiklerini, bugün de HDP yöneticilerinin genel merkezlerine geldiğini belirterek, “Bugünkü ziyarette ülkemizin içinde bulunduğu buhranı, demokrasi ve hukuk devletindeki süratli aşınmayı, artan işsizliği, açlığı ve milletin boşalan tenceresini görüşme imkanı bulduk.” dedi.
Milletin sırtındaki yükün giderek arttığını söyleyen Öztrak, “Bu çerçevede milletin sesine kulak veren partiler, bu buhrandan çıkışın nasıl olacağı konusunda fikir alışverişinde bulunuyorlar. CHP bu ülkenin birliğinin, bütünlüğünün sigortasıdır. Bu çerçevede, tüm partilerle görüşebilen parti CHP’dir. Bu, demokrasimizin geleceği için büyük bir imkandır.” diye konuştu.
Kovid-19 salgını sürecinde milletten gerçeklerin saklandığını, birebir durumun aşı için de kelam konusu olduğunu öne süren Öztrak, “Ocak sonuna kadar 40 milyon, şubat sonuna kadar 50 milyon doz aşı geleceği vaadinde bulunmuşlardı. Gelmedi. Ocak bitti. Gele gele 13 milyon doz aşı geldi. Yeniden ocak sonuna kadar 1,5 milyon doz Alman aşısı gelecekti. O da ortalarda yok.” sözlerini kullandı.
Öztrak, Kovid-19 aşılamasının da süratli yapılmadığını argüman ederek, “Sağlık Bakanı ‘Günde 1 milyon 100 bin kişiyi aşılayacağız’ demişti. Bugüne kadar aşılaya aşılaya günde ortalama 114 bin yurttaşımızı aşılayabildiler.” dedi.
Bu durumun sorumlusunun kâfi aşı tedarik edemeyen hükümet olduğunu söyleyen Öztrak, aşıların süratle yapılması gerektiğini belirtti.
Öztrak, AK Parti vilayet kongrelerinin yapıldığı salonlarda toplumsal ara gözetilmediğini öne sürerek, “Restoranlar, lokantalar, cümbüş yerleri kapalı. Esnaflarımız kan ağlıyor. Restoranda, kafede, kahvehanede bulaşan virüs, her ne hikmetse müzikli, türkülü AK Parti kongrelerinde bulaşmıyor.” diye konuştu.
– “Kongrelerin yapıldığı vilayetlerde hasta sayıları ne kadar arttı?”
Günlük hadise sayılarının tekrar 7 binli düzeylerin üstüne çıktığına işaret eden Öztrak, “Bunda AK Parti kongrelerinin ne kadar katkısı var? Bunu bilmek lazım. Kongrelerin yapıldığı vilayetlerde hasta sayıları kongrelerden sonra ne kadar arttı? Millete açıklayın. Hasta sayısındaki her bir artışın vebali kongreler nedeniyle Erdoğan’ın üstündedir.” dedi.
Öztrak, esnafın ekonomik sıkıntılar yaşadığını ve bu bahiste gerekenlerin bir an evvel yapılması gerektiği tabir etti.
Esnafın kredi borçlarının faiziyle ertelenmesini eleştiren Öztrak, “Biz, ‘Bu kredi borcunun üzerine bir çizik atın’ dedik. Bizi dinlemediler. Bari esnafı dinleyin. Bu borcu faizsiz erteleyin. Kalan vadenin sonuna ekleyerek taksit devrini uzatın. Lakin Erdoğan’ın şahsım rejimi esnaflarımızın da bu sesini duymadı.” diye konuştu.
Öztrak, enflasyonun TÜİK bilgilerine de yansıdığını lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Milletin içinde bulunduğu hali TÜİK’in makyajlı dataları bile saklayamıyor. TÜİK son enflasyon sepetini açıkladı. Millet et yiyemez hale gelmiş, ekmek ve makarnaya yükleniyor. Yeni sepette dana etinin yükünü TÜİK düşürmüş, ekmek ve makarnanın yükünü artırmış. Millet ete hasret kaldı. Eti gramla alır hale geldi. Bunu aylardır söylüyoruz. Artık TÜİK de diyor.”
Faik Öztrak, TÜİK’in açıkladığı dataların vatandaşın karşılaştığı enflasyonla örtüşmediğini öne sürerek, memura ve memur emeklilerine verilen artırımın da kâfi olmadığını kaydetti.
Hükümetin yıllarca 2023 maksatlarıyla milletin gözünü boyadığını savunan Öztrak, bu maksatlara ulaşılmaktan uzak olunduğunu, son yıllarda ulusal gelirin azaldığını ve işsizliğin arttığını belirtti.
Öztrak, açıklanan 2020 nüfus sayılarına nazaran, 15-29 yaş ortasında 19 milyon 264 bin genç bulunduğuna işaret ederek, “Bu, dünya üzerindeki 131 ülkenin nüfusundan fazla. Belçika’nın toplam nüfusu 11,5 milyon, Yunanistan’ın nüfusu 11 milyon. Fakat bu gençlerimizin 6 milyona yakını ne bir işte çalışıyor ne de rastgele bir eğitim alıyor. Meskeninde ailesiyle bir arada oturuyor. Maalesef ülkemizde ‘aile genci’ diye bir problemimiz var.” dedi.
– Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, ülkenin bilimine, teknolojisine, üretimine katkı vermek istediğini aktaran Öztrak, şöyle konuştu:
“Öğrenciler, dünyadaki başka gençlerle yarışabilmek, en iyi hayat standartlarına ulaşmak istiyor. Boğaziçi’ne öğrenciler atamayla gelmiyor, alın teriyle, büyük gayretlerle geliyor. Bu öğrenciler, Boğaziçi’ne girmeye sadakatleriyle değil, kendilerinin de söz ettiği üzere, zehir üzere zekalarıyla, emekleriyle hak kazanıyor. Bu nedenle, akla, bilime, hukuka değil, saraydan gelecek talimata nazaran hareket eden kayyum istemiyorlar. Diplomalarının üzerinde, hakkında akademik hırsızlık savları olan birisinin imzası olsun istemiyorlar.”
Öztrak, öğrencilerin yasal aksiyonlarının itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını tez ederek, “Yapılan atama yanlış. Yanlıştan dönmek fazilettir. Bu fazileti ya Erdoğan gösterecek ya da atanan kayyum.” dedi.
Ülkede adaletin olmadığını öne süren Öztrak, “Milletin seçtiği Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği çalındı. Ulusal irade gasbedildi. Bunu biz demiyoruz, Anayasa Mahkemesi diyor. Hem de bir sefer değil, iki kere söylüyor. Oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle bu kararı veriyor. Yaşanan bu sorun, yalnızca CHP’nin sorunu değildir. Bu sorun demokrasimizin sıkıntısıdır. İhlal edilen millet iradesidir. İhlal edilen TBMM’nin hukukudur. İhlal edilen temel hak ve hürriyetlerdir. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı, tarihe mal olmuş bir karardır.”
– Sorular
Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Boğaziçi Üniversitesi rektörüne yapılan istifa davetlerine yönelik “Yürekleri yetse, ‘Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir.’ diyecekler.” kelamlarına ait değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Biz, kendisini pandemi sürecindeki başarısızlıkları, hadise sayılarının saklanması nedeniyle, vatandaşların gerekli tedbirleri almaması sonucunda ömürlerini kaybetmesi nedeniyle istifaya davet etmiştik. Bu memlekette her işi sorumlusu benim dedikten sonra yanlış giden her şeyin sonunda istifa etmesi gerekir ancak nerede” diye konuştu.
“HDP, bilhassa kayyumlar ve AİHM’in Selahattin Demirtaş kararı hakkında görüşme gündemiyle size geldi. Bu konuyla ilgili CHP’nin hali nedir? CHP, HDP’ye iadeiziyarette bulunacak mı?” sorusunu yanıtlayan Öztrak, CHP’nin, ülkedeki tüm siyasi partilerle görüşen tek parti olduğunu vurguladı.
Öztrak, HDP ile yapılan görüşmenin içeriğine ait, “Hukuk devletinin, yargı bağımsızlığının, mutfaktaki boş tencerenin, işsizliğin hepsinin kapsandığı bir görüşmeydi. Münasebetiyle her şeyi görüştük.” dedi. Faik Öztrak iadeiziyaretin yapılıp yapılmayacağına genel liderlerin karar vereceğini belirtti.
KRT TV’de program yapan Osman Güdü’nün atağa uğramasına ait değerlendirmesi sorulan Öztrak, “Bu ülkede ana muhalefet partisinin önderine linç teşebbüsünde bulunuldu. Son periyotta siyasetçilere, gazetecilere saldırmak ne yazık ki yol oldu. Bu olaylarda İçişleri Bakanının taraflı bakışı, bu gidişi yüreklendiriyor. Ülkedeki ağır iklim, demokrasimize pusu kurmak isteyenleri cesaretlendiriyor. Biz hür basına, fikir ve söz özgürlüğüne uzatılan her eli açık, net halde kınarız, lanetleriz. Bu saldırıyı da lanetliyoruz.” tabirlerini kullandı.
– “Türkiye yüksek faize mahkum oldu
Öztrak, Merkez Bankası Lideri Naci Ağbal ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz hakkındaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şöyle dedi:
“Türkiye, Merkez Bankasının kasasındaki 128 milyar doları sattıktan sonra yüksek faize mahkum oldu. Merkez Bankası Lideri da bunu söz ediyor lakin Erdoğan hala eski öyküyü anlatıyor. Bir yandan, ‘Ben yüksek faizi sevmiyorum.’ diyor, bir yandan da esnafın kredilerini mevcut yüksek faizlerle erteleme noktasına gidiyor. Hasebiyle bu 128 milyar doların satılmasıyla Türkiye, Londra’daki sıcak paracılara mahkum olmuştur. Onlar ne derse onu yapmak zorunda kalmıştır. Erdoğan, içeriye öteki bir ileti vermekte ancak dışarıdaki sıcak paracıların talepleri karşısında ‘Tamam, dediğinizi yaparım.’ demektedir.”
– “Böyle bir fotoğrafa müsaade vermemeliydi”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un ziyaret ettiği üniversitedeki rektörün koltuğuna oturmasına ve bu bahisteki açıklamalarına ait değerlendirmesi sorulan Öztrak, mevcut idarede, devlet ile parti ortasındaki hududun büsbütün kalktığını söyledi.
Bu durumu gösteren imgelerle her gün karşılaşıldığını kaydeden Öztrak, “Aslında kimi memurlar AK Parti’nin teşkilat mensupları üzere çalışıyor. Kurtulmuş bir hoca olabilir, öğrencisini ziyaret ediyor olabilir. Lakin kendisi tıpkı vakitte AK Parti Genel Başkanvekilidir. Hasebiyle öğrenci hoca münasebeti içinde bu ziyaret yapılmışsa bu türlü bir fotoğrafa müsaade vermemeliydi. Ayrıyeten, rektörün Kurtulmuş karşısındaki o el pençe divan duruşu da ülkede atanmış üst seviye yöneticilerin ne hale geldiğini, artık liyakatin bittiğini, sadakatin en kıymetli öge olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Cumhur İttifakı’nın ortakları Boğaziçi konusunda düşünceli noktaya gittiklerini görüyorlar”
Öztrak, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, Boğaziçi Üniversitesindeki protestolara ait kelamlarının hatırlatılması üzerine, “Şu anda, bu süreçte Cumhur İttifakı’nın ortakları Boğaziçi konusunda sorunlu bir noktaya gittiklerini, yaptıklarının zulüm olduğunu, bunu milletin artık kabul etmeyeceğini görüyorlar. Bahçeli, ‘Başları ezilecek yılanlar’ dediklerinin ebeveynlerine sesleniyor. Erdoğan, dün ‘terörist’ dediği bu çocuklara bugün ‘yavrularımız’ diyebiliyor. Ne diyeceklerine bir karar versinler, bu çocuklara eziyet etmekten vazgeçsinler. Bu çocukların sesini duysunlar.” dedi.
Öztrak, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili yol anılarının ne olduğunun sorulması üzerine de “Bizim şu anda yürüttüğümüz çalışma, mevcut Hükümet Sistemi’ne, yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına ilişkindir. Bir an evvel milletin cebini boşaltan bu ucube sistemin değişmesi gerektiğini söylüyoruz.” sözlerini kullandı.
Öztrak, Murat Karayalçın’ın CHP’den istifalara yönelik “Gidene ‘Git’ denilmemeli, yeni gidişlere fırsat verilmemeli. Umarım dönerler, döndürülürler.” kelamlarına ait, bir cürmü olmadığı takdirde kimseyi partiden göndermeyi istemediklerinin altını çizdi.
Bu çerçevede hiçbir vakit gidene “git” demediklerini söyleyen Öztrak, “Bu çerçevede evvelki devir genel liderimizin bu kelamlarını hürmetle karşılıyoruz.” dedi.
Memurlar
