“Hayvanlara Merhamet: Dini ve İnsani Sorumluluğumuz” bahisli cuma hutbesi, Türkiye genelindeki mescitlerde okundu.
Hayvanlara yapılan iyiliğin kıymeti vurgulanan hutbede, “Bir gün Peygamber Efendimiz, çölde susuz kalan bir köpeğe kuyudan ayakkabısına su doldurup içiren bir adamın Allah’ın isteğini kazandığını ve günahlarının bağışlandığını anlatmıştı. Ashab-ı Kiram, ‘Ey Allah’ın Resulü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?’ diye sorunca Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır.” tabirlerine yer verildi.
Hutbede, her canlıya yapılan eziyetin de günahı ve ilahi cezasının olduğunun altı çizilerek, “Bir öbür gün ise Peygamberimiz, bir kediye kızıp onu hapseden ve açlıktan ölmesine göz yuman bir bayanın Allah’ın azabını hak ettiğini anlatmıştı. Zavallı hayvana yaşama hakkı tanımayan merhametsiz bayanın, Cenab-ı Hakk’ın gazabına uğradığını söz etmişti.” denildi.
Kainattaki her varlık üzere hayvanların da Allah’ın varlığı ve kudretine kanıt olarak mana taşıdığı belirtilen hutbeye şöyle devam edildi:
“En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah’ın yapıtı olarak pahalıdır ve O’nun tarafından beşere emanet edilmiştir. İnsanoğlu, hayvanlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olmakla mükelleftir. İslam, hayvanlara zulüm ve azap manasına gelen, onları yaratılış gayesine muhalif biçimde zorlayan her türlü davranışı yasaklar. Resul-i Ekrem, bir hadisinde bizi şöyle uyarır: Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi veya ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Şanlı Allah ona bunun hesabını sormasın!”
Hutbede, Kur’an-ı Kerim’de “Yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin üzere birer topluluktur.” yazdığı hatırlatılarak şunlar kaydedildi:
“Hayvanlar da tıpkı bizler üzere yeryüzünün sakinleridir. Onların da yaşama, korunma, barınma üzere temel hakları olduğunu unutmayalım. Varlık alemine sevgi, şefkat ve ibret nazarıyla bakalım. Hiçbir canlıyı incitmeyelim. Bilhassa kış koşullarında hayvanlara karşı daha hassas olalım. Dini, vicdani ve insani sorumluluğumuzu yerine getirerek Rabbimizin isteğine talip olalım.”
Memurlar
