Çok sayıda vatandaşın bir göz aldanmasına kurban olduğunu belirten Kuyumcular Çarşısı esnafından Murat Buyrukçu, pırlanta alışverişi yaparken dikkatli olunması gerektiğini hatırlattı. Bijuteriden alınmış sahte takılarla 18 ayar üzerine yapılmış orijinal pırlantaların çıplak gözle fark edilebileceğini ifade eden Buyrukçu, “Ancak mozanit denilen orijinal olmayan pırlantalar da var. Bin liraya pırlanta yüzük, yanında gümüş ya da altın kolye hediyeli satışlar oluyor. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Bu reklamlardaki yüzükler düşük ayar, örneğin 8 ayar üzerinden yapılıyor. Üzerindeki taşları en küçüğünden kullanıp 5-6 taneyi bir araya getirip tek taş görüntüsü veriyorlar. Televizyon ya da gazetelerdeki reklamlara baktığınızda onlar büyük bir tek taş gibi görünüyor. Ama bu bir göz aldanmasıdır. Bunlar ticari ürünlerdir. Yapıp satmakta sakınca yok. Ancak vatandaşlar bin liraya ucuz pırlanta alabileceklerini düşünmesinler. Güvenilir bir alışveriş için yıllardır bildikleri kuyumculardan şaşmasınlar” dedi.
Özellikle uluslararası sertifikaların güvenilir olduğunu anlatan Murat Buyrukçu, bu sertifikaya sahip ürünlerin dünyanın neresine gidilirse gidilsin ispatlı bir değere sahip olduğunu söyledi. Bazı pırlanta üreticilerinin de sertifika yaptığını belirten Buyrukçu, bunların uluslararası sertifika kadar geçerli olmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Mozanit taşlar laboratuvar ortamında yapılıyor. Gerçek pırlanta ise doğadan çıkan taşlardır. Doğal pırlantada küçük noktalar ve kahverengilikler göze çarpar. O noktalar ve hafif kahverengilik pırlantanın doğal olduğunu gösterir. Mozanit taşlar ise biraz daha yeşilimsidir. Aradaki fiyat farkı da astronomiktir. Pırlantanın bir rayiç bedeli var. En üst kalitesinden en alt kalitesine kadar kodları var. Dünya piyasalarında borsalarda fiyatlar bellidir. Çok büyük bir pırlantayı yarı fiyatına bulduysanız iki kere düşünün. Tek taş pırlanta yüzükler bin 500 lira ile 2 bin liradan başlıyor. Evlilik tekliflerinde takılabilecek ortalama bir pırlanta tek taş yüzüğün fiyatı 2 bin 500 ile 3 bin lira arasında değişir.”
GERÇEĞİ 7 BİN TL, SAHTESİ 7.5 LİRA
Laboratuvarda sahte pırlanta hazırlamanın da maliyetli bir işlem olduğunu ifade eden esnaf Berkant Sarıcalı ise vatandaşların bunu ayırt etmesinin oldukça güç olduğunu anlattı. Sarıcalı şöyle konuştu:
“Büyük taşlı pırlantaları ayırt etmek kolay. Normal bir yüzükle yan yana konulduğunda arada dağlar kadar fark var. Pırıltısı ya da ağırlığından sahte olduğu anlaşılır. Gerçek pırlanta kullanılan bir yüzük 7 bin TL iken, bijuteride satılanlar 7 buçuk lira civarındadır. Ama piyasada pırlantanın sahteleri var. Onları normal bir müşterinin ayırması imkansız. Maliyetli bir işlemdir, cam taşlara benzemez. Ama pırlanta kadar değeri olmaz. Pırlantanın verdiği bütün renkleri, ışıltıyı verir. Sadece fiyatı daha uygundur. En düşük pırlanta bugün bin liradan başlıyor. Müşteriler aldatılmamak için bildikleri güvendikleri kuyumculardan alışveriş yapsınlar. 300-500 lira ucuz diye aldanıp başka yerlere gitmesinler. Sertifikayı kuyumcu kendisi basıyor. Uluslararası sertifika gibi değil. Ama büyük pırlantalar için verilen sertifikalar güvenilirdir. Çünkü onların da bir maliyeti var. Bir sertifika bastırmak 100 dolar. Küçük taşlarda tercih edilmiyor.”
Cemal Gülçek da şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle pırlanta satın alınırken tanıdık bilindik yerler tercih edilmeli. Sertifika önemli. Tüketici çıplak gözle ayırt edemez. Fiyatların yükselmesiyle özellikle doların yükselmesiyle pırlanta tüketimi düştü. Dünya genelinde bir düşüş var. Piyasada çok fazla sahte pırlanta görmüyoruz. Turistik bölgelerde daha fazla var. İç piyasadaki müşteri kuyumcu ilişkisi devamlılık gerektirir. Bu nedenle kuyumcu buna cesaret edemez.”
Memurlar