Burdur Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Ali Boyacı, yaklaşık iki ay evvel halsizlik ve boğaz ağrısı şikayetiyle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yaptırdı.
Test sonucu negatif çıkan evli ve iki çocuk babası 20 yıllık hekim Boyacı’nın bir mühlet sonra şikayetleri arttı. İshal, yüksek ateş, kollarda, baş ve yüzde kızarıklar ile nefes darlığı yaşayan Boyacı’nın ikinci kere yaptırdığı test müspet çıktı.
Boyacı’nın tedavisi üç günlük hastane sürecinin akabinde konutunda devam etti. Hastalık sürecinde ağır nefes darlığı yaşayan Boyacı, tedavinin akabinde sıhhatine kavuştu.
Ali Boyacı, vatandaşları önlemlere uymaları konusunda uyardı.
“Nefesim yetmiyordu”
Yaşadığı kuvvetli günleri AA muhabirine anlatan Boyacı, salgının başından beri tasa içinde çalıştıklarını, virüsün bulaşmaması için çok dikkat ettiğini söyledi.
Hastanede iki kardiyolog bulunduğundan sık sık ağır bakımdaki Kovid-19 hastalarıyla ilgilendiğini aktaran Boyacı, hastaların kalp masajı ve entübasyon süreçlerini yaparken virüsün bulaştığını düşündüğünü lisana getirdi.
Durumu kötüleşince bir mühlet hastanede tedavi gördüğünü anlatan Boyacı, “İnanın 200 metrelik uzaklığa dinlene dinlene gitmek zorunda kaldım. Nefesim yetmiyordu. Nefesimi kesen, nefes almama mahzur olan, beni boğan bir canavarla gayret ettim.” dedi.
Hastalarında gözlemlediği nefes darlığı şikayetini kendisinin de şiddetli yaşadığına dikkati çeken Boyacı, konutta tam izolasyon sağlayarak hastalığı ailesinden kimseye bulaştırmadığını kaydetti.
Çocuklarıyla balkondan balkona görüşerek hasret giderdi
Boyacı, konutta bile eşiyle daima maske taktıklarını, çocuklarının kayınvalidesinde kaldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Onlarla komşu olduğumuz için çocuklarla balkondan balkona görüşerek bir nebze de olsun hasret gideriyorduk. Bu hastalığın semptomları bireyden şahsa çok değişkenlik gösteriyor. Herkeste tat ve koku kaybı olurken bende ise yemekleri çok tatlı yahut tuzlu algılama şikayetleri oldu. Beşerler kendilerinde olağandışı değişiklikler gördüğünde vakit kaybetmeden hastaneye başvursunlar. Lütfen herkes önlemlere uysun. Bazen hastalarımız muayeneye geldiklerinde maskesini indiriyor, lütfen dikkat etsinler. Maskeyi konuşurken dahi indirmemeliyiz. Acı çekiyoruz, birçok meslektaşımız vefat etti, üzülüyoruz. Aşıya itimat duyulmalı. Ben tedaviyle iyileştim lakin salgının bitmesi için aşıdan öbür bir tahlil yok.”
“Bir ay kabusa dönüştü”
Boyacı’nın eşi tıpkı hastanenin Anestezi Uzmanı Tabip Başak Boyacı da salgının başından beri teneffüs kahrı yaşayan hastalara nefes olmaya çalıştıklarını söyledi.
Salgının latifesi olmadığını, önlemlere çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Boyacı, şunları kaydetti:
“Eşimin de hastalığa yakalanmasıyla geçirdiğimiz bir ay kabusa dönüştü. Salgın başladığından beri 10 yaşındaki kızım anneannesiyle yaşıyor. Büyüklerimizle görüşemiyoruz, onları da muhafazaya çalışıyoruz. Dört yaşındaki küçük çocuğumla başlarda birkaç ay başka kaldık. Çocuklara bunu anlatmak daha sıkıntı. Eşim hastalığında her gün bizim balkonun altına gelip ‘anne, baba’ diye bağırıyorlardı. O devirde ben çocuklarımız ve yakınlarımızla hastanedeki üzere tulum ve siperliğimizi giyerek görüşüyordum.”
Aşı yaptıracağını belirten Boyacı, “Aşıya karşı olanlar, ağır bakımdaki hastaları 10 dakika görse fikirleri değişir.” dedi.
Memurlar
