Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, darbeci Hafter’in Türkiye ve TSK aleyhindeki kelamlarına ait, “Bu savaş hatalısı, cani, yani katil Hafter ve destekçileri bilmelidirler ki Türk ögelerine yapılacak rastgele bir taarruz teşebbüsünde katil Hafter ögeleri her yerde legal gaye olarak görülecektir. Bu türlü bir hareketi yaptıktan sonra kaçacak yer bulamazlar. Münasebetiyle herkes aklını başına toplasın.” dedi.
Akar, beraberinde Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet kumandanları ile resmi ziyarette bulunduğu Libya’da vazifeli Mehmetçik ile bir ortaya geldi.
Libya Misyon Kümesi Komutanlığı’nı ziyaret eden Akar ve kumandanlar, işçi ile karavanadan akşam yemeği yedi. Yemeğin akabinde işçiye hitap eden Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ağır bir devirden geçtiğini belirtti.
“Mehmetçik, kendisine verilen bütün misyonları bugüne kadar kazasız, belasız büyük bir muvaffakiyetle sonuçlandırdı.” diyen Akar, Türkiye’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumak için faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüklerini tabir etti.
Akar, 83 milyonun güvenliği için çalışan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya, Azerbaycan ve KKTC üzere dost ve kardeş ülkelerin güvenliğine katkı sağlamak için de elinden gelen uğraşı gösterdiğini lisana getiren Akar, Türkiye’nin başta komşuları olmak üzere ülkelerin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Libya ortasında 500 yıllık ortak tarih ve kültür bağlarının bulunduğunu belirten Akar, herkesin uzak durduğu bir periyotta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye’nin Libya ile iş birliği yaptığını anımsattı.
Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin BM tarafından tanınan Libya’nın yasal hükümeti olduğunu vurgulayan Akar, “Libya’daki temel sorun darbeci Hafter kümesi ve onu destekleyenlerdir, sorun buradan kaynaklanıyor.” diye konuştu.
Darbeci Hafter’in yaptığı katliamların Tarhuna’da bulunan 21 toplu mezarla bir sefer daha ortaya çıktığına dikkati çeken Akar, “Bunlara karşı dünya maalesef sessiz kalmayı sürdürüyor ancak bu insanlık kabahatinin peşini Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin bırakmayacağına inanıyoruz. Münasebetiyle Memleketler arası Ceza Mahkemesindeki soruşturmanın devam etmesi ve gereğinin yapılması konusunda inanıyoruz ki gerekli tahkikat yapılacak ve bunların hesabı da verilecek.” sözlerini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya’da yapılan muahede kapsamında askeri eğitim, iş birliği, danışmanlık faaliyetini yerine getirdiğini bildiren Akar, çalışmalar sonucunda yaklaşık 3 bin Libyalının eğitim aldığını söyledi.
Akar, siyasi sürecin başlamasının akabinde birtakım ülkelerin ortaya çıktığına dikkati çekerek, “Zamanında ortada olmayanlar, kendilerince bir rol, parsa kapmaya, kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Bunun gözden kaçmaması lazım. Biz Türkiye olarak her vakit ‘Libya Libyalılarındır’ diyor, bu anlayışla hareket ediyoruz.” dedi.
İrini Operasyonu’na yönelik tenkitlerini de lisana getiren Akar, “Libya’nın legal hükümeti ile rastgele bir uyum yapılmadan, iş birliğine gidilmeden ve BM’nin bu bahiste açık ve net bir kararı olmadan bir harekat başlattılar. Bu, taraflı, taraflı ve meşruiyeti tartışmalı bir harekat. Hasebiyle bunun kabul edilmesi mümkün değil.” diye konuştu.
Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin siyasi tahlillere takviye verdiğini belirten Akar, şunları söyledi:
“Darbeci ve dış mihrakların piyonu, diğerlerinin oyuncağı Hafter, BM tarafından tanınan legal Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin daveti ve ikili mutabakatlar çerçevesinde bölgeye gelmiş, askeri eğitim iş birliği, yardım, danışmanlık takviyesi sağlayan Türk askerini, TSK ögelerini direkt amaç alan hezeyanlar içinde görülmeye başlanmıştır. Sıkıştığından, konutundan dışarı çıkacak hali kalmadığından, kendince bir şeyler yapmak uğruna TSK ögelerini amaç alan hezeyanlar içine girmiştir. Libya’da darbeci Hafter tarafından katliama uğrayan mazlum ve mağdurların yardım çığlığına yalnızca Türkiye’nin olumlu karşılık verdiğini, zulme ve zalime sessiz kalmadığını unutturmak istiyorlar. Kendi zulümlerini, katliamlarını kapatmak için her türlü yaygarayı koparıyorlar. Bunlar beyhude çaba, bir yere varmaları mümkün değil. Bu kelamda mareşal, çarşıdan üniforma almakla yahut aldığınız rütbeleri takmakla mareşal olunmuyor. Bu bir tahsil, deneyim, yürek, bilek sorunu. Her aklına gelen parasını verip elbisesini giyip mareşal olamaz. Bu kifayetsiz muhteris şahsen kendisi görüşmeleri, konuşmaları, siyasi tahlilleri birilerinin ismine çıkmaza sokmak, kendi katliamlarını, caniliklerini, hatalarını örtmek için elinden gelen uğraşı gösteriyor.”
Hafter’in Libya’da akan kardeş kanının sorumlusu olduğunu vurgulayan Akar, şöyle konuştu:
“Bu savaş hatalısı, cani, yani katil Hafter ve destekçileri bilmelidirler ki Türk ögelerine yapılacak rastgele bir atak teşebbüsünde katil Hafter ögeleri her yerde yasal maksat olarak görülecektir. Bunu akıllarına soksunlar. Bu türlü bir hareketi yaptıktan sonra kaçacak yer bulamazlar. Münasebetiyle herkes aklını başına toplasın. Burada bir ateşkes sağlanmış, bu ateşkes çerçevesinde siyasi görüşmeler yapılıyor. Bu siyasi görüşmelerle bir tahlil bulunmaya çalışılıyor. Münasebetiyle buradaki sorun herkesin bu siyasi tahlilin bulunmasına katkı sağlamaktır. Bunun dışında yapılacak her türlü hareket yanlıştır. Libya’nın birliği, bütünlüğü ve Libya’nın Libyalılara ilişkin olduğu temeldir.”
Tarafların bu taraftaki çabalarının kıymetine işaret eden Akar, “Bunlar anlaşılmazsa tarihi şan ve onurla dolu kahraman, fedakar, TSK’nin gücünü bugüne kadar anlamadıysa bir öteki yol ve usulle de anlatmasını biliriz.” dedi.
Türkiye’nin, haklı davasında Libyalı kardeşleri ile birlikte olduğunu yineleyen Akar, “Bunu herkes bilsin, elimizden gelen her türlü çabası göstermek suretiyle Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Libya’nın birliğini, bütünlüğünü sağlaması için onlara elimizden gelen her türlü çabası gösterdik, göstermeye devam edeceğiz, buradan dönmek yok.” diye konuştu.
-“Son derece iyi niyetliyiz”
Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta tüm meselelere iyi komşuluk alakaları çerçevesinde, milletlerarası hukuka dayalı, siyasi tahliller bulma uğraşında olduğunu söz eden Akar, “Bu hususta son derece iyi niyetliyiz.” dedi.
Türkiye ve Yunanistan ortasında istikşafi ve itimat artırıcı tedbirler çerçevesinde yapılan ayrıyeten da NATO Karargahı’ndaki ayrıştırma görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, şunları kaydetti:
“Türkiye bunların üçüne de ‘evet, görüşelim’ diyor. Bizim barış, tahlil için samimi olarak uzattığımız el daima havada kalıyor. Bunu maalesef üçüncü taraflar görmemekte ısrar ediyor, taraf tutuyorlar. Bizim üçüncü taraflardan tek beklentimiz objektif, aklıselim, makul ve mantıklı olmaları. Ama maalesef bunu her vakit bulamıyoruz. Her fırsatta durumu istismar eden Yunan komşularımız son derece provokatif, tahrikkar, tansiyonu artırıcı, tırmandırıcı yol ve tekniklere gidiyorlar. Kendi yaptıklarını kapatıp, bizim diyaloğa, barışçıl metotlara açık, milletlerarası hukuka saygılı, daha evvel muahedeler çerçevesindeki taleplerimizi bir halde bulandırıyorlar. Bunu da alışkanlık haline getirdiler. Yunanistan’ın provokasyonları karşısında Türkiye’nin gösterdiği uğraş ve performans sahiden takdire şayan. TSK işçisi ve kumandan arkadaşlarım basiretle, vakarla, sabırla iyi komşuluğun devam ettirilebilmesine yönelik bugüne kadar her türlü çabası gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar.”
Yunanistan’ın bu yanlışlarının, akıl, mantık dışı uygulamalarının aklıselim Yunan halkı tarafından da görülmeye başlandığını lisana getiren Akar, “Yunanistan’ın görüşmelerden kaçmasını da bir türlü anlayamıyorlar ama doruktakiler gerçekleri bildikleri, görüşecek yüzü olmadığı için bir türlü görüşemiyorlar.” dedi.
Akar, Yunanistan’ın makus iktisadına yönelik basında çıkan haberleri hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Yunan halkının maaşını, fiyatını kesmek değerine çılgınca bir silahlanma modası başladı. İstediğiniz kadar, gemi, uçak, denizaltı alın yetmez. Olan sevgili Yunan halkına olacak. Zati külfetli olan iktisada daha da yük getirmek suretiyle insanların refahını, hayatını berbat etmek için maalesef yanlış siyaset peşinde koşuyor Yunan komşumuz. Büsbütün hem askeri hem ekonomik gerçeklere karşıt bu silahlanmayı sürdürmeye çalışıyorlar.”
-“Kıbrıs bizim için ulusal bir mesele”
Kıbrıs’ın Türkiye için ulusal bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Akar, “Yaklaşımımız pek açık. 1974’te Kıbrıs’taki tutumuz ne ise bugün de tıpkı tutumdayız.” dedi.
Ada’da gerçek bir tahlilin değerine işaret eden Akar, “Bir an evvel Ada’da gerçek bir tahlilin bulunabilmesi için Rumların şımarık ve inatçı tavırlarından vazgeçmeleri ve Türk varlığını kabul etmeleri lazım. Ada’da Türkleri yok sayıyorlar. Bunun kabulü mümkün değil. Bu kaidelerde ilerlemek mümkün değil. Rumların bunu anlaması, üçüncü tarafların bunu görmesi lazım.” diye konuştu.
Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin olmadığı rastgele bir projenin yaşama bahtı bulunmadığının altını çizen Akar, “Biz garantör olarak her türlü sorumluluğumuzu, hakkımızı kullanacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Kıbrıs dahil mavi vatanımızdaki hak alaka ve menfaatlerimizi korumakta kararlı, azimli ve buna muktediriz.” dedi. Şehit ve gazileri şükranla yad eden Akar, Mehmetçiğin yeni yılını da kutladı.
Konuşmanın akabinde sanatkarlar Esat Kabaklı, Serkan Davet ile Elif Buse Doğan tarafından konser verildi. Mehmetçik, türkülere eşlik etti.
Memurlar
