Koronavirüs hastaları, belirtilerinin akabinde yaptırdıkları testin sonucu müspet çıkınca tedavi süreci başlıyor. Yaşı genç ve konutta karantinadayken iyileşebilecek hastalar konutlarına gönderilirken, durumu biraz daha önemli olan hastalar ise hastane bünyesinde özel olarak ayrılan ünitelerde tedaviye alınıyor. Tedavide tabiplerin dikkat ettiği en büyük faktör ise hastanın rahat bir formda nefes alabilmesi ve kronik hastalığının olup olmadığı. Virüsün akciğerleri ve bağışıklık sistemini büyük ölçüde etkilemesi nedeniyle hastalık ileri evrelerde teneffüs zahmeti yaşatabiliyor. Bu durumda tedavinin biçimi değişiyor.
HORTUM AKCİĞERLERE İTİLİYOR
Nefes almakta zahmet çeken hastalar için birinci kademe maskeyle makineye bağlamak suretiyle teneffüs takviyesi vermek oluyor. Hastalık ilerler ve akciğerlerde daralma meydana gelirse tedavinin boyutu ve prosedürü de değişiyor. 30 santimetre uzunluğunda ve bir serçe parmak kalınlığındaki hortum hastanın ağzından ciğerlerine kadar itiliyor.
Bu süreci yapabilmek için koronavirüs hastası büsbütün uyutulup, kasları süreksiz müddetle felç ediliyor. Süreksiz felç sürecinin nedeni ise itme sırasında olağan bir insanın şuurunun dayanamayacağı kadar acı verici olması. Akciğerlere kadar itilen bu hortum sonrasında yine makineye bağlanarak hastanın ciğerlerine oksijen ve kuru hava veriliyor. Bu süreçler sırasında hastanın nefes alma süreci büsbütün makineye bağlanmış oluyor.
DÜNYALARI VERSENİZ KİMSE KABUL ETMEZ
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Covid-19 ağır bakım servisi sorumlusu Prof. Dr. Murat Yılmaz, bu hortumun çok önemli operasyon olduğunu ve olağan bir insanın bünyesinin kaldıramayacağı acılar verdiğini kaydederek şöyle konuştu:
”Bunu bir insanın tolere etmesi çok güç. Bu hortumu istekli bir beşere sorsak, ‘Bundan nefes almak ister misin?’ diye, dünyaları versen kimse kabul etmez. Ben istemem bunun içinden nefes alabilmeyi. Kurallar aşikâr. Maske, fiziki uzaklık, el yıkama. Kalabalık ortamlarda bulunmayın. İşiniz yoksa dışarı çıkmayın. İşiniz varsa da en kısa müddette konuta dönün. ‘Bu hastalık bana gelmez, gençlik hastalığı değil’ demeyin.”
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi anestezi ve reanimasyon asistanı Keyvan Hanifi de çok sayıda hastaya bu tekniği uygulamak zorunda kaldıklarını ve ağızdan akciğere kadar uzun bir hortumun salınmasının hayli güç olduğunu kaydetti.
Memurlar
