Hellmann’ın mayonezi için bir kedi miyavlayan, Peyton Manning bir barda Bud Light biraları dağıtıyor ve Kris Jenner Oreo kurabiyelerini istifliyor. Hepsinin ortak noktası ise bu yılki Muhteşem Kase’deki ilaçları ile buluşturmak için 7 rakamlı para ödeyen firmalardı.
Üst üste ikinci yıl Üstün Bowl’da 30 saniyelik bir isim spotunun maliyeti ortalama 7 milyon dolardı. Son yıllarda pek çok işletme pazarlama için ayırdıkları parayla daha disiplinli davranışlar ve reklam harcamaları azalsa da Muhteşem Kase maliyetinin maliyetini artmaya devam ediyor.
Nedeni çok basit: Muhteşem Kase’den daha fazla kişinin erişme şansı garanti edilemiyor ve makarnanın dilimi küçülüyor.
Villanova İşletme Okulu’nda pazarlama faaliyeti yürüten Charles Taylor, “Bu, herkese ulaşmaya yönelik bir gerileme” dedi.
Giderek parçalanan bir medya ortamında, televizyon ağlarında reklam vererek kitlesel bir izleyici kitlesine erişen pazarların sayısı azaldı. Popüler şovlar, programlarla birlikte giderek daha fazla yayın platformlarına taşındı. Ağlar, izleyici çekimleri için ödül törenleri ve spor etkinlikleri gibi canlı etkinliklere giderek daha fazla katılım sağlıyor.
Bir reklam entegrasyonu platformu olan Sharethrough’un başkan yardımcısı Frank McGuire, “Canlı etkinlikler reklamverenler için hala çok büyük ve en çok dikkat çekenler bunlar” dedi.
Makalenin alma konusunda sorunu.
Lütfen tarayıcı ayarlarınızda JavaScript’i etkinleştirin.
Erişimi doğrularken gösterdiğiniz sabır için teşekkür ederiz. Okuyucu modundaysanız lütfen çıkın ve Times hesaplarında oturum açın veya tüm The Times’a abone olun.
Erişimi doğrularken gösterdiğiniz sabır için teşekkür ederiz.
Zaten abone misiniz? Giriş yapmak.
The Times’ın tamamlanması mı gerekiyor? Kemik.